“Eyyyy İsrail” naraları…
“Kudüs Filistin’dir” söylemleri…
Kudüs Mitingleri organizasyonları…
Toplu açılışlarda, Parti Kongrelerinde bile Kudüs söylemleri…
Afişler, broşürler, sosyal medya kampanyaları…
İslam İşbirliğiTeşkilatı toplantısında Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti ilan edilmesi…
ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti tanımasının akabinde Erdoğan ve Hükümetin yaptığı bazı çıkışlar…
Bunların hepsi güzel ama…
İSRAİL İLE TÜRKİYE ARASINDAKİ TİCARET HACMİ GELİNEN BU NOKTADA DAHİ, AKP ÖNCESİNDEN TAM 4 KAT ARTMIŞ DURUMDA.
İsrail ile son yapılan enerji anlaşması gereği doğalgaz boru hattı projesi de yakın tarihte başlayacak.
Türkiye’nin en çok ticaret yaptığı ülkeler arasında İsrail en başlarda. Askeri birçok anlaşma da mevcut.
En basitinden, yediğiniz tüm meyve ve sebzelerin tohumunu İsrail bizim çiftçilerimize satıyor. Hem de bir tohumdan başka bir ürün de alamıyorsunuz, yani bağımlı bir hale gelmişsiniz.
İsrail ile AKP Hükümetlerinin olduğu Türkiye arasında Mavi Marmara gemisinde vatandaşlarımızın öldürülmesi olayında dahi “parasal” anlamda hiçbir değişiklik olmamıştı.
Yani beyfendinin esip gürlemesi, yine iç politika malzemesi yapmak istemesi yoksa değişen bir şey yok gördüğünüz üzere.
Yani neymiş; keramet parkada değilmiş… “Şeytan”lık yapmaya gerek yok…
Dünya üzerinde birçok ülke sessizken, Türkiye, Filistin’e kayıtsız kalıyorken, bu ülkenin vatanseverleri, mağdur ve mazlum halkların her zaman yanında olan solcuları, Deniz Gezmiş’ler Filistin’de, İsrail’e karşı sıcak çatışmaya dahi girerek, bedenini ortaya koyarak mücadele etmişti.
Şimdi nara atanlar ABD’ye biat eder, 6. Filo’yu korur, kıblesi şaşırır, İsrail’e ses çıkaramazken, bu ülkenin gençleri Filistin Davasına koşmuş, Kudüs’ü ve tüm Filistin topraklarını korumuştu.
Şimdi ne oldu? Artık gelinen son noktada, artık iş neredeyse bittikten sonra baştakiler sadece gider yapmaktan öteye gidemez bir hale geldi.
Bakın araştırın, Türkiye’nin İsrail’e karşı halen ekonomik, ticari, askeri, siyasi herhangi bir tavır koymuşluğu yoktur. Yapılanlar yine – maalesef -bir illüzyondan ibarettir.
Olan Filistin’deki halka, birçok ortak noktamız olan, zulme uğrayan Filistinlilere olmaktadır.
Yani iş parkada bitmemekte, iş yürekte, inançta, haysiyette, iradede, dik duruşta, bilgide, zekada, cesarette, kısacası Deniz Gezmiş gibi olabilmekte bitmektedir.
Herkes biraz geçmişine baksın, dünyayı ve bu ülkeyi bu hale getirenler ABD uşaklığı yapan, doğrudan ya da dolaylı İsrail’i destekler politikalar üreten bu Hükümet üyeleridir.
Evet, Filistin adım adım 100 yıl içerisinde işgal edilmiş ve şimdi de Filistinliler neredeyse ülkesiz kalmış bir haldedir.
Filistin Kurtuluş Örgütü mücadele ederken, Türkiye’den solcu gençler, Deniz Gezmiş’ler Filistin’e mücadeleye giderken kayıtsız kalan şimdiki Hükümet üyeleri, bu oluşan sonuçtakien büyük suçlulardandır.
Evet, Kudüs Filistin’dir, Filistin işgalden kurtulmalıdır. Filistin’de uygulanan İsrail terörü sonlandırılmalıdır.
Ama bunu ABD ve İsrail uşağı ülkeler, belli bir duruşu ve karakteri olmayan, sömürge bölge ülkeleri, İslam İşbirliğiTeşkilatı veya tüm bölgeyi ve ülkemizi tarumar eden, bilgisiz, diplomasi bilmeyen, pozisyon alamayan, sadece “Eyyy” diye nara atan bizi yönetenler yapamaz.
Ha ne olur, önümüzdeki seçime kadar oyları artar.O oyları da alıp başlarına çalarlar…
