Değişenler Üzerine

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Merhaba.
Uzun zaman oldu bir araya gelmeyeli.
Yeniden yazmak için oturduğumda neyi paylaşmak istediğimi uzun uzun düşündüm.
Şuan hep beraber deneyimlediğimiz sorunları mı?
Gelecekten umutlu olmak için neler yapabileceğimize dair fikirleri mi?
Görüşmediğimiz zamanlarda neler olup bittiğini mi?
Tüm bunları düşünürken geriye dönüp kendi yaşadıklarıma baktım. Benim için hayat epeyce değişmiş. Şanslıyım ki çoğunlukla iyi yönde.
*
Zaman akıp giderken yani yaşarken aslında, insan anlamıyor çoğunlukla değişenleri. Durup bakmadıkça fark edemiyor eskiyip gidenleri veya yeni gelenleri.
Aslında en tekdüze yaşayanın bile hayatı bir önceki günle aynı olmuyor.
Klasik cevaptır mesela “nasılsın” sorusuna verilen “her şey bildiğin gibi değişen bir şey yok” cümlesi.
*
Oysa o kadar çok şey değişiyor ki biz farkında olmadan.
Bir önceki günle aynı uyanmıyoruz mesela. Amaçsız olduğumuzu zannettiğimiz zamanlarda bile beyin ve bedenin hayatta kalmak gibi bir amacı oluyor her yeni gün.
Takvim değişiyor en basiti. Cildimiz ve organlarımız biraz daha yer çekimine yenik düşüyor fark etmesek de. Yaralarımız biraz daha iyileşiyor. Bedenimizdekiler de, ruhumuzdakiler de.
*
Bireysel hayatlarımız değişirken toplumsal olarak da yerimizde durmuyoruz. Özellikle de ülkemizde. Her yeni gün, sinir sistemimizi tetikleyen bir sürü şey oluyor.
Ya dünyaya ne demeli. Hiç aklımıza gelmeyen ama başımıza geldiği anda aklımızı başımıza getiren(!) bir pandemi yaşadık mesela.
Dünyaya ne yaptığımızı, doğaya ne kadar zarar verdiğimizi fark ettik sanıp, bu süreci de verimli geçirmek adına kişisel gelişimimize sarıldık.
Her yerde zamanı verimli kullanma yolları üzerine ahkam kesenlerle, zamanını diğerleri gibi verimli kullanamadığını düşünüp kendine kızanlar tarafları oluşturdu.
Yine kutuplaşmayı başardık.
*
Ama bence en tuhafı, tüm dünya aynı anda aynı şeyleri yaşarken herkes emindi bireysel olarak geliştiğine, ilerlediğine, dünyaya karşı farkındalık kazandığına. O kadar emindi ki birbirlerine ne kadar değiştiklerini anlatırken adeta Anka kuşu gibiydi herkes.
*
Ne oldu peki?
Pandeminin etkisini yitirdiğine ikna olunan ilk anda sanki hiçbir şey olmamış gibi geri dönmedik mi eski alışkanlıklarımıza?
Dünyaya, doğaya verilen zararı fark ettik artık yapmayalım derken,  tek kullanımlık ürünlerle daha çok atık çıkarmadık mı?
Nükleer silahların sözü edilen bir savaş başlamadı mı mesela?
Ne tuhaf, insan denilen varlık kendi çıkarları, kendi ihtiyaçları, kendi kazancı söz konusu olmadığı sürece en büyük doğa dostu, en büyük aktivist ve en büyük kınama merci.
Kendi çıkarları söz konusu olduğunda ise sınır tanımaz bir yıkım ustası, mazeret üreticisi ve en haklı hak savunucusu.
Sanıyordum ki bir tek bizim ülkemizde, bizim milletimizde var “bu böyle olmasın ama benim işim çözülsün sonra böyle olmasın” düşüncesi.
Pandemi ve sonrasında fark ettim ki bu tüm insanlığın sorunu.
Yani sözün özü anladım ki hiçbir şey değişmiyor. Dün de böyleydi. Bugün de böyle. Yarın da böyle olacak.
Tarih benzer bir sürü hikayeyle dolu. Salgın hastalıklar, savaşlar, yıkımlar, ekonomik buhranlar vb.
Bir şekilde yaşam devam etmiş. Dünya binlerce yıldır ayakta. Her gelen topluluk kıyametin kopmaya yakın olduğunu düşünmüş. Bizler gibi. Ama yaşam yine devam etmiş. Bir şekilde burada var olan zamanımızı doldurup gittiğimizde de dünya yerinde durmaya devam edecek.
Bence önemli olan bireysel olarak gidene kadar ne yaptığımız. Ne kadar değişebildiğimiz ve değişime ne kadar uyum sağlayabildiğimiz.
 
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Değişenler Üzerine
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.