Kimse heveslenmesin bu sevda bitmez

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Bu ülkede Atatürk’ü anlamanın ve anlatmanın önüne hiçbir zaman bir engel konamadı.
12 Eylül gibi özel dönemlerde bile “ özde” olmasa da Atatürk anlatıldı.
Cumhuriyet okullarında en önemli konular arasında oldu.
Yani, gereken önem verilmeye çalışıldı.
En azından görünür olan buydu.
Öyleyse bizler, Atatürk’ü neden doğru ve tam anlayamadık.
Nerede hata yapıldı?
*
Bana göre Atatürk, hemen hiçbir dönemde bilenler tarafından anlatılmadı.
Atatürk’ü iyi tanıdığını düşünenlerin çoğu yanılıyordu.
Onlar Atatürk’ü en büyük asker,
En büyük devlet adamı,
En büyük lider gibi klişe cümlelerle öğrenmişlerdi ve sonrasında da bu kalıpların dışına çıkmayı başaramadılar.
Atatürk’ü anlamadan, anlatmak zorunda kaldılar.
Atatürk seven ama tanımayan bir nesil yetişti.
Büyük insan olduğunu,
Sevmemi z, saygı duymamız gerektiğini öğrendik ama nedenleri konusunda eğitilmedik.
*
Atatürk’ü anlamamak,
Atatürkçülüğün farklı ideolojiler karşısında seçenek olarak geliştirilmesine engel oldu.
Son yıllarda yaşanan tüm sıkıntıların temelinde belki de bu gerçek var.
Atatürk’ü, ezberlediğimiz birkaç özdeyişi ile anmayı,
Rozetini takmayı ya da resmini asmayı yeterli bulduk.
Sonuç olarak üzerinde konuştuğumuz birçok konuda olduğu gibi
Atatürk konusunda da düşüncelerimizin bilgi kaynağı oluşmadı.
*
Sonra hiç hesaba katmadığımız bir şey oldu.
Güvende olduğunu sandığımız Atatürk ve Cumhuriyet değerleri ile ilgili endişelerimiz başladı.
Atatürk’ün ülkesinde, Atatürk ve tüm düşünce sistemi tartışmaya açılmıştı.
Tartışma boyutlarını aşıp küfre dönüştürülmesine tanıklık ediyorduk.
Yani tam bir musibetle karşı karşıya kalmıştık.
İşte o zaman kavradık, Atatürk’ü yeteri kadar tanımadığımızı.
*
Saldırılar sert olunca hızlı öğrenmek istedik.
İlk olarak, 19 Mayıs 1919 ile Cumhuriyet’in ilanına kadar olan 4 yıllık dönemi hemen her türlü kaynaktan okuduk.
Hiçbir şey bilmediğimizi varsayarak yaptığımız bu okuma,
Hem Cumhuriyet sonrasını hem de son yıllarda olup bitenleri daha kolay anlamamızı sağladı.
Bu dönemde olup bitenleri anladığımızda da Atatürk’ü anlamamız daha kolay oldu.
Anladığımızda ise her zamankinden daha çok sevdik.
Ve İşte o zaman,
Ulusal değerlerimize saldıranların, bayramlarımızı yasaklayanların,
Gerçek amaçlarını kavradık ve yüksek sesle itiraz etme gereği duyduk.
 O andan itibaren de bütün endişelerimizden kurtulduk.
Yok edilmek adına gösterilen bunca çabaya karşın, Atatürk sevgisinin yeşermesine engel olunamadı.
Yine onca çabaya rağmen 19 Mayıs coşkusu engellenemedi.
Artık Kimse heveslenmesin, bu sevda bitmez.
*
Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün doğumunun 139'uncu yılında,
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 101'inci yılı kutlu olsun.
 
 
 
 
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Kimse heveslenmesin bu sevda bitmez
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.