Ben, Geri Bıraktırılmış Bir ülkenin Ziyanıyım

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

  

Asabiyim, saldırganım, kurnazım, bencilim, çakalım, her zaman üç maymunu oynarım, güce taparım, sürüden ayrılmam, dedikoduyu severim, tembelim, farklılıklardan rahatsız olurum, araştırmayı, incelemeyi, sorgulamayı sevmem; çok yerim, çok uyurum, çok konuşurum ama dinlemem.

   “Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı.”derim ama Alaman mallarından vazgeçmem. Argo sözcük kullanmaya ve küfürlü konuşmaya bayırım.

   Hiçbir şeyi merak etmem ama Kahvehanede duyduğum haberlerden sonra :“Ne olacak bu memleketin hali?”diye kızarım.

   Kaymakamlıktan aldığım fakirlik maaşı yatmazsa: “Devlet nerede?”diye bağırırım.

   Yıkanmayı sevmem, üşenirim ama yemeği içmeyi çok severim. Son kalan lokmamla ağzımın kenarlarını temizlerim. Kolayca arkadaş olurum ama aynı kolaylıkla arkadaşlığıma son veririm. Annemin haz etmediği kadını boşarım.

   Geçenlerde birisi bana “Sen döl israfısın.”dedi. Pek bir şey anlamadım ama galiba kötü bir şey söyledi çünkü israf dinimizce haramdır.

   Farklı insanlardan ve farklı yaşam tarzlarından rahatsız olurum. Onları kendime benzetmeye çalışırım, benzemezlerse adamakıllı benzetirim.

   Tosun paşadan başka paşa tanımam, oyumu her seçimde ona veririm. Onu her gün televizyonda görürüm ve her görüşümde “Türkiye seninle gurur duyuyor!”diye bağırırım. Çocuklarımı da bağırtırım, eğer bağırmazlarsa o gece onları aç yatırırım.

   Övgülerim de yergilerim de abartılıdır. “Bizi dışlıyorlar” diye Batılılara çok kızarım; Türkiye’de yaşayan Kürtlere, Ermenilere, Rumlara, Yahudilere, Alevilere de çok kızarım.

   İşin doğrusunu öğrensem bile yanlışı savunmaya devam ederim, burnumdan kıl aldırmam.  Çıkarım söz konusu olduğunda hatır gönül dinlemem, beleşçiliği severim.

   Gömleğimden ayakkabıma kadar kullandığım her şey yabancı malıdır ama milliyetçiliğime laf söyletmem, oyarım. Yoksulları hiç sevmem, zenginlerin yalakalığını yaparım.

   “Hak, hukuk, adalet” diye bağırmam, başıma bir iş gelmesinden korkarım.  Birisine bir kötülük yapacaksam ya da bana yapılan bir kötülüğe karşılık vereceksem bunu gizlice, çaktırmadan yaparım. Karda yürürüm ama izimi belli etmem.

   Çok duyarlıyım. Yere atacağım pet şişesinin kapağını “mavi kapak” kampanyası için saklarım. Geçenlerde yolda yürürken boş sigara paketini yere attım. Oradan geçen birisi: “Çöpünüz yere düştü!”dedi. Bu hayırsever kardeşime:”Yok birader, onu ben attım.”diye karşılık verdim. Adam niye öyle pis pis baktı, anlayamadım.

   Karım temizlik işlerine gider, oğlanı berberin yanına çırak verdim. Kızımı on beş yaşında evlendirdim. Hayatım boyunca düzenli bir işim olmadı ama lüks telefon kullanırım ve en pahalı sigarayı içerim.

   Geçenlerde, arkadaşlarımdan bir bana, “Sen Şark kurnazısın.”dedi. Sadece “kurnazsın” deseydi mesele yoktu ama şu “Şark kurnazı” sözüne hiçbir anlam veremedim. Komşum da bana durmadan “mıhsıçtı” diyor. Böyle lafları nereden buluyorlar bilmem ki.

   En büyük amacım, devlete ya da belediyeye kapağı atmak ama henüz bana sıra gelmedi. Bu seçimi de kazanırsak inşallah gelecek. Bu arada birkaç iş teklifi aldım fakat iş koşullarını, iş ortamını, o işte çalışanları ve verilen ücreti beğenmedim. Her ay kaymakamlıktan aldığım sosyal yardım parasını kaybettiğime değmez.

   Durum bu. Devlet bizi biraz kollasaydı iyiydi ama ne yapalım, buna da şükür.

“Godot Gelmeyecek” adlı kitabından

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Ben, Geri Bıraktırılmış Bir ülkenin Ziyanıyım
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.