Yenişehir Kirazlıyayla kırsal mahallesinde yatırım çalışmalarını sürdüren Meyra Madencilik Sözcüsü Maden Yüksek Mühendisi Dr. Mustafa Zengin, dünyanın büyük bir krizin içinden geçtiği bugünlerde her ülkenin kendi kaynaklarını aktif hale getirmeye çalıştığını belirtti. Bu kaynakların başında ülkenin kendi doğal kaynakları ve madenlerinin geldiğini söyleyen Dr. Zengin, günümüz teknolojisinin doğa ile içe içe yaşayanların yaşamlarını etkilemeden üretim yapılmasını mümkün kıldığını vurguladı.
Kirazlıyayla'daki maden tesisinin yeni teknoloji ile hayata geçeceğini anlatan Dr. Zengin, "Doğa ile dost, köy halkının sahip olduğu doğal yaşamdan bir şey eksiltmeden, hatta tesisin bütün ihtiyaçlarının köylünün ürettiği meyve sebze ve diğer ürünlerin alımı yapılarak karşılanması, işe personel alımında önceliğin Kirazlıyayla başta olmak üzere çevre köylerden olacağı yetkililerin belirttiği hususlardan" dedi.
Dünyayı derinden sarsan salgın krizinin sonuçlarının ilerleyen günlerde çok daha ağır olacağının hesaplandığını vurgulayan Dr. Zengin, "Kendi kaynaklarımızı kullanarak hep beraber bu zor günleri birlikte atlatacağız. Son zamanlarda hepimiz çok daha iyi gördük ki birbirimize ihtiyacımız var. Ve birlikte her zorluğun üstesinden gelebiliriz" diye konuştu.
Meyra Madencilik Sözcüsü Maden Yüksek Mühendisi Dr. Mustafa Zengin'in açıklamaları şöyle:
"KRİZDEN ÇIKIŞIN BİR YOLU DA DOĞAL KAYNAKLARIMIZ VE MADENLERİMİZDİR"
"Ülkemiz ve bütün dünya ülkeleri, son zamanlarda büyük bir krizin içinden geçiyor. Ülkeler tek tek önlem ve yardım paketleri açıklıyor. Vatandaşlarının hayatına devam etmesi, ayakta kalabilmesi ve sürdürülebilir bir yaşam için her ülke gücü nispetinde ekonomik önlemleri hayata geçirmeye çalışıyor. Şimdilik bir merhem niteliğindeki bu önlemler daha fazla ne kadar sürer bilinmiyor.
Diğer yandan Türkiye üretim ve ticari çarkını ayakta tutmaya çalışıyor. Henüz ekonominin düzlüğe çıkmaya çalıştığı bu zamanda dünyayı derinden etkileyen covit-19'un ekonomik hasarları çok daha fazla olacağa benziyor. Ülkemizde de kendi ekonomimizi ayakta tutma, diğer yandan vatandaşın yaşamını devam ettirmesi, evine ekmek götürebilmesi için kendi kaynaklarımızın aktif hale getirmesine çalışılıyor. Bu kaynakların başında kendi doğal kaynağımız olan madenler geliyor.
"MADENCİLİK ÜLKENİN EKONOMİK GÜCÜNE GÜÇ KATIYOR"
Maden sektörü mücbir sebep kapsamında değerlendirilen sektörler arasında. Vatandaşa şu kriz günlerinde kaynak sağlayacak en önemli sektörlerden biri olan madenciliğin, faaliyetlerinin durmadan devam etmesinin önemi bir kez daha anlaşılıyor. Çünkü madencilik Türkiye'nin dışa bağımlı olmadığı nadir kaynaklardan biri.
Kanada Başbakan’ının vatandaşlarına, 'Siz kendinizi düşünün, ekonominizi biz düşünürüz' açıklaması, ülkemiz kamuoyunda da övgüyle karşılandı. Ama Kanada Başbakanına bu açıklamayı yaptıran ekonomik gücün kaynağı, ülkesinin madencilik faaliyetleridir. Kanada'nın en büyük zenginlik ve gelir kaynağı madencilik faaliyetleridir. Kanada, dünyanın en büyük çinko ve uranyum üreticisi ve üstelik en fazla yeşil alan sahip ülkesidir. Madencilik faaliyetlerini çevreyle dost teknoloji ile sürdürüyor. Hem yeşili koruyor hem de ekonomisini güçlü kılıyor. Madencilik faaliyetlerini sürdürürken insanların yaşamlarını etkilemeden, yaşam standartlarını geriletmeden, hatta katkıda bulunarak daha iyi bir süreç yürütmek mümkün. Bunun en baştaki örneği Kanada ve Avustralya'dır. Bugünkü teknolojik gelişmeler sayesinde doğa ile içe içe yaşayanların yaşamlarını etkilemeden üretimi ve ekonomiye güç vermeyi mümkün kılıyor.
Bugün Türkiye'nin dört bir yanında, bulunduğu yörenin içinde faaliyette bulunan, yöre halkı birlikte üreten, kalkınan birçok maden var. Türkiye'de çok güzel örnekler oluşturacak maden işletmeleri mevcut.
"İSTİHDAMA KATKI SAĞLANACAK"
Kirazlıyayla'da kurulacak maden tesisi ise yeni teknoloji ile hayata geçecek. Doğa ile dost, köy halkının sahip olduğu doğal yaşamdan bir şey eksiltmeden hatta tesisin bütün ihtiyaçlarının köylünün ürettiği, meyve sebze ve diğer ürünlerin alımı yapılarak karşılanması, işe alınacak personelin önceliğinin Kirazlıyayla başta olmak üzere çevre köylerden olacağı yetkililerin belirttiği konulardan.
Meyra Madencilik yetkililerinden gelen bilgilere göre, başlangıçta 80 kişi istihdam edilecek. Tahmini işletme süresi 10 yıl, ancak yapılan analizlere göre cevherin çok daha fazla olduğu bilgiler arasında. Madenin işletilmesi sürecinde çarpan etkisi ile sağlayacağı ekonomik fayda aylık 1 milyon lira olarak hesaplanıyor.
İstihdam faydası, 320 kişi doğrudan, 200 kişi de dolaylı olarak toplam 520 kişi olacak.
Ayrıca, insanların kamyon sevkiyatı ile ilgili endişeleri olduğunu biliyoruz. Köyden limana günde sadece 2 kamyon gidecektir. Köy veya komşu köylerden yolumuz geçmeyecek olup ormandan ayrı bir yol güzergâhı kullanılacaktır. Toz olmasına karşı da sistemli sulama ile gereken önemler alınmıştır.
Herkesin işini kaybettiği ve evine ekmek götürmekte zorlandığı şu ortamda, yakında başlayacak olan tesis inşaatında 50 ila 80 arası kişi çalışacaktır. Bu süreç içinde malzeme alımı, çalışanların ihtiyaçları da Kirazlıyayla başta olmak üzere çevre köyler ve Yenişehir'den temin edilecektir. Kimsenin ekonomik risk almadığı, yatırım ve çalışmalarını durdurduğu bu kriz ortamında umuyoruz ki, az da olsa yöreye bir katkıda bulunuruz ve ülke ekonomisinde bir yaraya merhem oluruz.
"KÖY HALKIMIZIN KAYGILARINI GİDERİYORUZ"
Diğer yandan köy halkımızın mezarlıkları ile ilgili duyduğu kaygıyı da çok iyi biliyoruz. Kendilerini temin ederiz ki, maden işletme konusunda mezarlığa asla dokunulmayacaktır. Hatta gönüllerinin rahat olması için, mezarlığın bütün etrafına beton ve demirden oluşan bir duvar örülecek olup içinde de düzenlemeler yapılacaktır.
Bunun yanında piknik yapma alanları düzenlenerek güzel bir mesire alanı yapımı planlanmaktadır.
"DÜNYAYI SARSAN KRİZİN ÜSTESİNDEN BİRLİKTE GELEBİLİRİZ"
Yöre halkımızla beraber onların yaşam konforlarına dokunmadan ülkemiz için üretmeye çalışacağız.
Dünyayı derinden sarsan bu krizin sonuçlarının ilerleyen günlerde çok daha ağır olacağını düşünüyoruz. Her zamankinden daha fazla çalışmaya, üretmeye ihtiyacımız var. Kendi kaynaklarımızı kullanarak hep beraber bu zor günleri birlikte atlatacağız. Son zamanlarda hepimiz çok daha iyi gördük ki birbirimize ihtiyacımız var. Ve birlikte her zorluğun üstesinden gelebiliriz."