Sizin de sürekli karşınıza çıkıyor mu? Yaşanan her olumsuz olayı gezegenlerin durumlarına bağlayan insanlar.
Ne zaman bir şeyler ters gitse mutlaka gezegenler rahat durmuyormuş gibi hissetmeye başladım.
Herkes astrolog oldu sanki. Ya da en azından astroloji okuyucusu.
Eskiden günlük yemek listesi ve doğacak çocuklara isim önerisi veren takvimler vardı. Bir de günlük kısa hikayeler.
Anneannemin evindeki o takvimin gün bittiğinde yaprağını koparmak benim görevim olmuştu bir süreliğine. Büyük bir merakla okurdum üzerinde yazanları. Okumayı yeni öğrendiğim zamanlardı.
Şimdi her gün astrolojik öngörüler önüme geldiğinde o günleri hatırlıyorum. Her sabah ilk iş o öngörüleri okuyan insanlar tanıyorum.
Sahi nedir bizim bu her yeni gün iyi bir şeyler duymaya ihtiyacımız? Ya da en azından olacak kötü şeylere bir sebep bulma ihtiyacımız…
O kadar umutsuz zamanlar yaşıyoruz ki, birinin bize bunların geçeceğini söylemesine ihtiyacımız var.
Her gün anlam veremediğimiz ve elimizde olmadığı için değiştiremediğimiz olaylara maruz kalmak, iyi şeyler olma ihtimaline duyduğumuz inancı yok ediyor gibi. Uyanmak için sebep arar olduk hep birlikte.
Hayatın bir gün yoluna gireceği, her şeyin düzeleceği, tüm sorunların yok olacağı zamanın hayali ne kadar tatlı da olsa bir ütopyadan ileri gidemez maalesef.
Çünkü hayat tam da iyi ve kötü olayların bir karması. Hep iyi olursa bir değeri kalmazdı yaşamanın.
Önemli olan takılıp kalmadan yola devam etmek. Devam ederken de bize iyi hissettiren şeylerden güç almak.
Bu belki astroloji, belki dini bir inanç, belki sevdiğimiz insanlar…
Adı ne olursa olsun, güne iyi başlamak için bir sebeple bize destek oluyorsa gerisinin çok da önemi yok.
