Köyün yetiştirdiği değerler
Günece Köyü okumuşu bol olan, eğitim düzeyi oldukça yüksek köylerimizdendir. Geçmiş yıllara dönüp bakıldığında eğitime verilen önem hemen fark edilir. Cumhuriyet tarihinde köyden milletvekilleri, doktorlar, üst rütbeli askerler, öğretmenler, emniyet görevlileri, vergi, tapu vb. memurlar ve kayda değer ticaret erbabı kişiler yetişmiştir.
Köyde eğitimin tarihi Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanmaktadır. Köy okulu üç yıllık olarak 1928 yılında ahşap ve iki katlı olarak o yıllarda inşa edilmiştir. Büyükçe bir gösteri salonu dahi bulunan bu okul Günece'nin yanında çevre köylere de hizmet vermekteydi. Okulun ilk muallimi ise Çankırılı Mustafa Efendi idi. Buradan Mekirköy (Yolören) köyüne göçen muallim Mustafa Efendi'nin mezarı Yolören köyündedir. 1960'lı yıllarda yıkılan iki katlı ahşap bu okul yeniden inşa edilmiştir.
Cumhuriyet tarihimizin ilk Büyük Millet Meclisi kurucu mecliste Ertuğrul mebusu olan Necip Soydan bu köydendir. 1890 tarihinde Günece köyünde doğan Necip Soydan; Hocaoğullarından Ali Efendi'nin oğludur. İlk meclisteki görevinin ardından Sivas Vali yardımcılığı da yapan Soydan 16 Temmuz 1948'de emekli olmuş 3 Şubat 1959 ise vefat etmiştir.
Kurtuluş Savaşı sırasında büyük yararlılıkları bulunan, köyün kurucuları arasında yer alan Hüseyin Ağa (Girgin) yine bu köydendir. Yaşamı hakkında pek fazla bilgiye sahip olmadığımız Hüseyin Ağa oldukça varlıklı bir kişi olup Bilecik'in Küplü nahiyesinde un değirmeni çalıştırmaktadır. Milli Mücadele yıllarında Bilecik'te bizzat kendi himmet ve gayretleriyle bir tabur kurulmasına öncülük etmiş kurulan taburun tüm iaşesini de uzun bir dönem şahsi mal varlığından karşılamıştır. 1 Eylül 1922 tarihinde kurulmasına öncülük ettiği bu taburun silah ve cephane tedarikinde bizzat öncülük etmiştir. Ayrıca ülkenin ölüm ve kalım günlerinin yaşandığı o buğranı. dönemde Müdafa-i Hukuk Cemiyetine yüz bin lira gibi yüksek bir meblağ bağışta bulunmuştur.
Yine köyün kurucuları içinde bulunan Abit Efendi (Tarım) lokman hekim olarak köyde faaliyet göstermiş, köyde iz bırakanlar içerisinde yer almıştır.
1955-1959 tarihleri arasında köyde muhtarlık görevinde bulunan 1337 doğumlu Celalet Soydan görev yaptığı süre içerisinde erozyona uğrayan toprakları kurtarmak adına Toprak-Su Mahsulleri ile teraslama yapmış, Amerika'dan ithal edilen elma fidanlarını köye dikmiştir.
1938 yılında Günece'de doğan Ergün Besimoğlu, 1963 yılında başladığı memuriyet hayatında yüksek Denetleme Kurumunda üst düzey yönetici olarak devam etmiş 16 Haziran 2002 tarihinde vefat etmiştir.
1950 yılında Günece'de doğan Muhsin Girgin 1972 yılında polislik mesleğine başlamış, emniyetin çeşitli kadrolarında görev aldıktan sonra Emniyet Müdürlüğü ve Emniyet Genel Müdürlüğü polis başmüfettişliği görevinden emekli olmuştur.
Köyün Ekonomisi
Köyün geçim kaynakları tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Çok verimli olan arazisi her yıl birden fazla ürün vermektedir.
16. yüzyıl kayıtlarında görünen bağcılık kalmamakla birlikte, bezelye, fasulye, biber, ayçiçeği, mısır, buğday, arpa, lahana, karnabahar en çok üretilen ürünlerdir. Ortalama olarak birçok evde tarımın yanında büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır.
Köyde mevcut Tarım Kredi Kooperatifi ve Günece – Gökçesu – Toprakdere Tarımsal Kalkınma Kooperatifi köye ve çevre köylere hizmet vermektedir.
1946 yılında çevre köylerle birlikte Günece Köyü’ne hizmet vermek için kurulan Tarım Kredi Kooperatifi halen faaliyetine devam etmektedir. İlk katibi Adem Yüce olan kooperatif köy ekonomisine ve çevre köylere hizmetine devam etmektedir.
Köyün Kültürü
Köy halkının belirgin bir görenek anlayışı kalmamıştır. Köyün en önemli yemeği pırasa böreğidir. Tepsi içine açılan yufkalardan altı sıra yağlanarak dizilir ve sonra akşamdan kaynatılan pırasa süzülüp, sütle karıştırılarak yufkaların üstüne dökülüp, sonra tekrar altı kat yufka sütlü pırasanın üstüne serilip kastara ismi verilen özel toprak fırında pişirilip sofraya konur. Sıcak sıcak bölünüp sirkeye bandırılarak yenir.
Köyün bir diğer lezzeti ise pirinç helvasıdır. Pirinçler taş değirmende çekilerek ince hale getirildikten sonra Tereyağı ile haşlanır. Ravak karıştırılarak tatlı tepsisine konur ve fırına verilir.
Köyde devam eden en ilginç kültürlerden birisi Hıdırellez etkinliğidir. Yenişehir'in her köyünde hıdırellez yapılır fakat Günece'de yapılanın bir farkı vardır. Köyde yapılan hıdırellezlerde gelen misafirlere siniler içerisinde yufka ikram edilir. Sinilere konan bu yufkaların üzerine pilav ve etler konulur. Misafirin çoğunluğu yufkayı pilava batırarak yemeğini yerken kimi de yufkadan dürüm yaparak karnını doyurur.
