Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Aktaş’ın basınla ilişkileri çok iyi.

Her söylediği haber değeri taşıyor olsa gerek.

Çok laf yalansız ya da yanlışsız olmaz demiş ya atalarımız.

Aktaş’ın durumu da böyle.

*

Aktaş, geçen hafta yaptığı açıklamada, bazı tespitlerde bulunuyor.

Çiftçi borç batağında,

İşçilik maliyetleri çok yüksek.

Çitçi fazla ekim yapıyor, kazancını işçiye veriyor.

*

Aktaş sadece tespit yapmıyor,

Çözüm de üretiyor.

Ne diyor?

“Küçül kardeşim, aile tarımı yap.

Ya da sözleşmeli ekim yap.

Mesela, Tohumluk ve silajlık mısır, taahhütlü bezelye ek.” Diyor.

*

Aktaş, Avrupalının beslenme alışkanlığını da hatırlatıyor,

Onların kiloyla değil gramla tükettiğini söylüyor,

Ve ekliyor.

Çiftçimiz, Avrupalıların istediği ürünlere yönelmeli.

Az ekmeli, çeşit ekmelidir.

Başka türlü para kazanamaz.

*

Hemen belirteyim,

Aktaş, üretici gibi konuşmuyor.

Hiç tarlada çalışmamış,

Ve bunun ne demek olduğunu bilmiyor gibi,

Tarım işçilerinin aldığı ücreti fazla buluyor.

Kendisi de biliyor ki maliyet artışlarının nedeni tarım iççileri değil.

*

Aktaş ülke gerçeklerini de bilmiyor.

Ya da bilmezden geliyor.

Bu ülkede 2006 yılından bu yana çiftçi üzerinde oynanan oyunlardan,

Küçük çiftçinin bilerek ve isteyerek yok edildiğinden bihaber.

Sadece sonuçları söylüyor.

Kendi çevresinde olup bitenlere baksa,

Görecek işin aslını.

*

Son olarak,

Aktaş, Yenişehir çiftçisinin sorunlarını dert ediniyorsa,

Sorumluluk makamında olduğunu unutmamalı.

Sorunların çözümü olarak gördüğü önerilerini,

Çiftçiyle paylaşmalı.

Bakalım onlar ne diyecek.

Bilseydim söylerdim

Birkaç haftadır devam eden Yenişehir içme suyu sorununu bir hatırlatalım.

Son olarak,

Suların kaynatılarak içilmesi gerektiği söylenmiş,

Yeni bir analiz için numune alındığı belirtilmiş,

Tankerlerle içme suyu servis edilmişti.

Sonra ne oldu?

Şu an itibariyle durum nedir?

Yeni bir analiz raporu var mı?

Sularımız eskisine oranla daha mı temiz?

Yoksa sorun devam mı ediyor? Diye soralım.

Bir de çok merak edilen diğer bir konuya açıklık getirelim.

İçme suyumuzu kaynatacağız,

Ya da hazır su kullanacağız.

Burayı anladık.

Sorun bununla bitiyor mu?

Vatandaş, çeşmesinden akan ve içme suyu olarak nitelendirilen su ile ne yapıp ne yapamayacağını merak ediyor.

Ve diyorlar ki

Suyu yıllardır içmiyorum.

Birkaç yıldır yemeklerimde de kullanmıyorum.

Halen yaptığım gibi çamaşır, bulaşık ve banyo suyu olarak kullanmalı mıyım?

Ben de bilmiyorum.

Bilseydim tereddüt etmez söylerdim.