55 Yıl Sonra 28 Nisan…

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Demokrasi nutukları atıp, diktatörlük uygulayanlar darbelerden hep şikayet ederler. Ve demokrasinin bir gün kendilerine de gerekebileceğini hiç düşünmezler. Bunu yaparken de darbelerin sadece askerler eli ile yapılabileceği konusunda beyin yıkarlar. Oysa sivil darbeler olabileceğinin örnekleri dünyada da ülkemizde de vardır.

Hitlerin iktidara gelişi de sivil darbedir. “Paralel” edebiyatı ile 17-25 Aralık darbe söylemlerinde bulunanların “Ergenekon”, “Balyoz” davaları ile ulaştıkları sonuçlar da kendi “kumpas” itirafları ile anlaşılacağı gibi sivil darbedir.

Bizdeki sivil darbeciler en çok 27 Mayıs ihtilalından şikayet ederler. 12 Mart ya da 12 Eylül darbelerinden zerre kadar zarar görmedikleri gibi sözün gelişi şikayetçidirler. Bu darbeler onlar için fidelik görevi görmüştür. Hele bu darbenin arkasındaki güçleri, “bizim oğlanlar” denenlerin kimler olduğunu hiç gündeme getirmezler. Efendilerini rahatsız etmekten korkarlar. 27 Mayıs’ın getirdiği Anayasa’nın yapılış yöntemini görmezden gelirler. Ama ülkenin gördüğü bu en özgürlükçü Anayasanın getirdiği bütün olanakları son noktasına kadar kullanırlar. Bu Anayasa işe gelen Anayasa Mahkemesini ele geçirmek için “paralel” dedikleri cemaat yapılanmasının bütün olanaklarını kullanmaktan kaçınmazlar.

27 Mayıs’a bu kadar düşmandırlar. Ama 27 Mayıs’a giden yoldaki bütün olayları görmezden gelirler. Ellerinden gelse kütüphanelerdeki sansürlü gazete koleksiyonlarını bile ortadan kaldırırlar. Yazılı kitapları zaten kimse okumaz. O dönemin canlı tanıkları ise nasıl olsa birer ikişer bu dünyayı terk edip gitmektedir.

Türkiye’yi 27 Mayıs’a götüren yoldaki en büyük dönemeç ise kanlı 28- 29 Nisan olaylarıdır. 28 Nisan’da İstanbul Üniversitesinde ve 29 Nisan’da Ankara’da yaşanan kanlı olayların bütün hazırlıklarını zamanın iktidarı mecliste adım, adım hazırlamış, ne yazık ki o dönemde meclis tutanakları tam anlamıyla tutulamadığı gibi gazeteler ağır sansür altında olduğu için şimdi çok az kişi tarafından bilinmektedir.

27 Mayıs öncesinin “Tahkikat Komisyonu”, “Vatan Cephesi” ya da “Yetki Yasası iyi incelenmelidir. Yetki Yasası mecliste görüşülürken CHP lideri İsmet İnönü’nün 12 birleşim Meclisten çıkarılma ile cezalandırılması, yine çok sayıda CHP milletvekiline çıkarılma cezası verildiğini kaç kişi anımsayabilmektedir?

Ya, DP’li Meclis İdare Amiri Ekrem Anıt’ın TBMM önünde beklemekte olan 30 kadar polisi alıp meclisi basması ve CHP’li vekilleri karga tulumba dışarı atmaya kalkışmasını, birbirlerine sımsıkı kenetlenen CHP’li vekiller arasından söküp aldıkları Gümüşhane Milletvekili Nihat Sargınalp’i 10 kadar polisin ite kaka ve yerlerde sürükleyerek meclis kapısı önüne Ankaralıların şaşkın bakışları altında attıklarını kaç kişi anımsar? Ya da kaç gazeteci bu gün bunları yeniden yazabilir?

İşte 28 Nisan’da İstanbul Üniversitesinde yaşanan olaylar Türk gençliğinin bu olaylara karşı ayağa kalkışı ve başlayan protestoları İstanbul polisinin en ağır ve kanlı şekilde bastırmasıdır. Polis şiddeti dönemin efsane hocası ve Rektörü Ord. Prof. Sıddık Sami Onar’a kadar uzanmış ve Onar başından yaralanmıştır.

Orman Fakültesi öğrencisi 20 yaşındaki Turan Emeksiz üniversitelilerin ilk şehididir. Polis kurşunu ile yaralanıp bacağını kaybedenler, sakat kalanlar 2 yıl önceki Taksim Gezi eylemlerinin benzeridir.

Olaylar ertesi gün, yani 29 Nisan’da Ankara’ya da sıçramış ve daha büyük protesto eylemleri yapılmıştır. 27 Mayıs’a küfredenler hiçbir zaman bu olayları dile getirmemişlerdir. Günümüz iktidar temsilcilerinin pek çoğu o günlerde çocuk yaşta, ya da henüz doğmamış olabilirler. Ancak ağır sansüre rağmen o dönemin gizli kalmış bilgilerine ulaşabilecek noktadalar.

28-29 Nisan olaylarından dersler çıkarmak, bizlerden çok iktidar sahiplerinin yararınadır. Meraklılar bu olayları derli toplu öğrenebilmek için gazeteci Altan Öymen’in son dönemde yayınlanan anılarının 4. cildi olan “…Ve İhtilal” adlı kitabını ve dönemin baskı görmüş diğer gazetecileri Metin Toker, Cüneyt Arcayürek ve Kurtul Altuğ’un benzer eserlerini ibretle inceleyebilirler.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
55 Yıl Sonra 28 Nisan…

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.