Birlik olalım, bölünmeyelim. 
Birlik olursak kimse bizim bileğimizi bükemez.
Bir elin nesi iki elin sesi var.
Bize bizden başkasından fayda yok.
Geçen defa olmadı ama bu defa olacak.
Geçen defa olmadı çünkü O istemedi.
İki taraflı çalıştı.
Bize geldi onu dedi, oraya gitti, bunu dedi.
*
Benzer ifadeleri arka arkaya sıralamak o kadar kolay ki.
Kiminle nerede ne konuşursanız konuşun,
Bunlardan, en az birkaç tanesini duyarsınız.
Nerede mi?
Nerede arıyorsanız orada.
Çünkü bu durumun istisnası yok.
*
Peki, neden böyleyiz?
Neden her ağzımızı açtığımızda birlik, beraberlik, deriz de bir türlü gereğini yapamayız.
Birlik beraberlik üzerine söylenmiş ne kadar atasözü, özdeyiş varsa
Öğrenip söylemeye hatta bazen uydurmaya çalışırız da
Yine de bir türlü bir araya gelemeyiz.
Bir araya geldiğimiz kısa sürelerde ise bir arada kalamayız.
*
“Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz.”
İfadesini herkes bilir.
Yine herkes bilir ki bizim ülkemizde bu dönemler hiç bitmez.
Anlaşılan o ki biz, bir ve beraber olmayı beceremiyoruz.
Becerebilseydik eğer,
Bu kadar birlik, beraberlik ihtiyacı duymazdık.
*
Birilerine göre diğerleri birlikte hareket etmeli.
Birlikte hareketin, ilkeleri olmalı.
Bu ilkeler, tarafların asıl ilkeleri ile çelişmemeli
İlkesi olan tarafların ilkelerini hayata geçirecek ilkecileri olmalı.
Bu ilkecilerin hepsi olmaz,
Bunların bazıları aslında ilkeli- ilkesiz oldukları için harekete zarar verir.
Aslında bizler bu işe giriyoruz ama size ihtiyacımız yok.
Kamuoyunda birlik mesajları tuttuğu için olsun istiyoruz.
Bizler ekip olarak her çalışmayı yapacak kadrolara sahibiz.
Onun derdi birlik falan değil, onun derdini biliyorum ben.
*
Bu ifadelerin de sayısını artırmak mümkün.
Gelelim can alıcı soruya.
Neden böyleyiz?
Kısaca cevap vereyim.
Birincisi; Samimi değiliz de ondan.
Hangi konuda mı?
Hiçbir konuda.
*
Samimi olsak söylediklerimiz ile yaptıklarımız çelişmez.
Samimi olsak söylenenler ve yapılanların altında nedenler aramayız.
Samimi olsak, birlikte çalışmaktan korkmaz,
İkili ilişkilerimize zarar gelecek endişesi yaşamayız.
Söyleyeceklerimiz vardır ama dinlemeye ve anlamaya da çalışırız.
Samimi olsak, birlikte çalışmanın yaratacağı kazanımlardan tat alırız.
Samimi olsak, işi konuşma ve tartışma aşamasından kurtarır,
Gereğinin yapılması için uğraşır,
Birlikte çalışacağımız insanlara saygı duyar, önemser ve güç katmaya çalışırdık.
*
İkincisi ise eleştiriyi sevmiyoruz.
Özeleştiri ise hiç yok hayatımızda.
Kendi doğrularımız gelişmediği için
Başkalarının doğrularını takip ediyoruz.
Doğru dediklerimiz, bu nedenle değişiyor.
Her gün bir başka doğrucu alıyoruz hayatımıza.
Doğrucumuz değiştiğinde, doğru dediklerimiz de değişiyor.
Bugün başka, yarın başka konuşan insanların, başına gelen de tam olarak bu.
Sözün kısası şu;
Biraz samimiyet, biraz da eleştiriye tahammül gerekiyor.
Bir de özeleştiri olursa tadından yenmez.
0
Mutlu
0
Üzgün
0
Sinirli
0
Şaşırmış
0
Virüslü
