Lisede okuduğum yıllar aklımda birkaç gündür. Ne kadar cesur, ne kadar istekli, ne kadar tutkuluydum.
Aynı anda bir sürü görevim vardı okulda. Bursa’da o dönemde hiçbir lisede olmadığı kadar sosyaldik. Herkesin bir ilgi alanı vardı ve öğrencilerinin ilgi alanlarını destekleyen idarecilerimiz.
Biliyorlardı. Ancak çağdaş bir neslin ülkenin geleceğine iyi geleceğini. Çağdaş nesil için ise iletişimin ve sosyal birey olmanın önemli olduğunu.
Bize güvendiler ve biz de onların güvenini boşa çıkarmadık.
Hiç hatırlamıyorum öğrenciler üzerinde baskı kurulduğunu ya da bir etkinliğe katılmasının zorunlu tutulduğunu. Her yıl üniversiteler düzeyinde şenlik düzenledik, bir kere olmaz demediler isteklerimize.
Üstelik inanmayacaksınız bu kadar ‘boş’ işlerle uğraşan bir okulun öğrencilerinin tamamı üniversite okudu. Üstelik bizim zamanımızda hiçbir dershane soruları önceden vermediği halde.
Dönem arkadaşlarıma bakıyorum. Hepsi bir yerlere geldi. Aralarından ünlü olanlar bile oldu. Hayret doğrusu.
Şimdi ülkemde köklü liseler bir takım hareketler içindeler. Rahat battı sanırım. Halbuki var şenlik yapamadıysan, otur çalış dersini. Senin neyine sivrilmek. Neden adını kara listeye ekletiyorsun deli misin ne gerek var.
Bu gençlik dediğin şey zırva bir ergenlik zaten. Geçecek bunlar sakin ol. Sen de bir gün katılacaksın sürüye. Hele bir hayat çöksün omuzlarına. Bakalım kaldırabiliyor musun başını.
Mutlaka böyle düşünenler vardır aramızda. Yılların yorgunluğu ya da umutsuzluğuyla. Oysa ne kadar önemli bir şey yaptılar. Belki çok düşünmeden, belki hesap kitap yapmadan, öylece kendiliğinden gelişti her şey.
Haberlerde verilmediği için söyleyeyim. Türkiye’nin en köklü liselerinden biri karanlığa sırtını döndü geçen hafta. Proje okul adı altında doğrudan bakanlık tarafından atanan müdürlerini protesto ettiler kendilerince.
Görünce gülümsedik yapamadığımızı yaptıkları için. Sonra bir de baktık ki diğer liseler destek verdiler bildirilerle. Muhteşem mizah anlayışıyla ve dikkatli cümlelerle yazdılar düşüncelerini.(merak edenler için internette var)
İyi ki de yazdılar. Umut verdiler hepimize. Maalesef ki bunlar son umutlar. Çünkü bu çocuklar henüz halen biliyorlar birey olmanın önemini. Halen değerleri var savundukları.
Onlara iyi bakın çünkü onlar çağdaş eğitimin son mensupları. Yeni gelen nesil ne yazık ki çağdaş olmak bir yana düşünemez, sorgulayamaz, analiz edemez şekilde yetişiyor.
Oysaki bilimin temeli sorgulamadır. Sorgulama olmadan bilim olmaz. Bilim yolunda ilerlemeyen bir ülke ise gelişemez.
Umarım bu yakılan mum karanlığı yakmak için koca bir ateşe dönüşür. Umarım gençlerin aydınlık yüzü aydınlatır geleceğimizi.
Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak.. Unutma; aynı gökyüzü altında, Bir direniştir yaşamak…(N.H.)