1923’lerden itibaren kadına yer açan,
Kadın olmadan kalkınmanın, gelişmenin ve sosyalleşmenin olamayacağını söyleyen,
Ulu Önder Atatürk,
Öğretmen ve idealist kadınların yetişmesi için elinden geleni yaparken
Meslek sahibi ilk kadınlar ardı ardına mezun oluyor,
Ve Atatürk “Yeni Türkiye”yi kadınlarla kuruyor.
*
Kadının gerek aile içinde gerekse toplum hayatında yeri,
Ülkemizde, 1960’lardan sonra kötüleşmeye başlıyor.
Çalışan nüfus içinde kadının yeri geriliyor.
“Nüfusun yarısı zincirlerle bağlıyken öteki yarısı nasıl yükselebilir” diyen Atatürk’ü
Bugün bile anladığımızı sanmıyorum.
*
Bugün kadın kotasına karşı bir parti var iktidarda.
Kadınların siyasete girmesinin önü kesik.
Şiddet deseniz, bütün dünyada yükseliyor maalesef.
Ama ülkemizde, vahşi cinayetlere dönüşmüş durumda.
Kadınlar kamu alanında bile güvenlikte hissetmiyor kendini.
Sözün kısası, kadınların çok ortak sorunu var.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde
Hem sorunlarına çözüm istediklerini haykırdılar,
Hem de kadın kimliklerini korumak istediklerini.
*
16 Nisan’da verilecek karar, kadınlar için çok önemli.
Genel olarak hepimiz,
Ama özel olarak kadınlarımız,
Vatandaşlık hakkının korunması açısından önemli bir karar verecek.
*
Referandumda oy kullanacak her üç seçmenden birisinin ev kadını olduğu biliniyor.
Ev kadınlarının %17,4’ünün kararsız olduğunu ise anketler söylüyor.
“Hayır” kampanyası yapan kadınlarımızın çabaları,
Bu nedenle ayrıca değerli sayılmalı, destek olunmalı.
Kapı kapı dolaşıp Anayasa değişikliğinin ne anlama geldiğini,
Bu kitleye anlatabilenler, kararsızların kararlarını etkileyecektir.
Başarıya ulaşmanın yolu,
Kadına ulaşmaktan geçiyor
Not:
Gazetemizin Kuruluş tarihi olan 19 Mart günü, dostlarımız ve okurlarımız ile akşam yemeğinde birlikte olmak istiyoruz.
10.Yıl heyecanımıza ortak olmak isteyenlere duyurulur.
Bilgi için lütfen bize ulaşın.