Haftanın Sözü
Totaliter rejimler, yandaşlarını ahlaksızlaştırarak kendi suçlarına ortak ederler. ( Hannah Arendt)
Haftanın Fıkrası:
Fitil
Yaşlı, yoksul ve kimsesiz bir köylü hastalanır. Komşuları onu kasabadaki bir doktora götürürler. Doktor hastayı muayene ettikten sonra şu bilgiyi verir:
Hastaya fitil yazıyorum. Bu fitilleri günde üç kez hastanın anüsünden vereceksiniz.
Köylüler, “peki” derler ama hiçbiri anüsün ne olduğunu bilmez. Diğer köylülerden de bilen çıkmaz. Doktoru telefonla araması için muhtara rica ederler. Doktor bu kez şöyle der:
-Fitilleri makatından vereceksiniz.
Şu aksiliğe bakın ki köyde “makatın” ne olduğunu da bilen çıkmaz. Bunun üzerine muhtara tekrar ricada bulunurlar çünkü yaşlı adamın ateşi iyice yükselmiştir.
Muhtar, doktorun kendisini azarlamasından çekinir ama köylülerin baskısıyla yeniden telefona sarılır. Doktorla yaptığı konuşma çok kısa sürer. Muhtar, alı al moru mor bir halde köylülere çıkışır:
-Ben size aramayalım, doktor çok kızar demedim mi?
Köylüler, doktorun ne dediğini sorarlar. Muhtar aynı kızgınlıkla şu yanıtı verir:
-G.tüne sokun dedi.
Haftanın Şiiri:
Hoşça Kalın Dostlarım!
Dostlarım benim
Hoşça kalın!
Sizi canımda
Canımın içinde
Kavgamı kafamda götürüyorum.
Dostlarım benim
Hoşça kalın!
Resimdeki kuşlar gibi
Dizilip üstüne kumsalın
Mendil sallamayın bana.
İstemez…
Tek hecesiz elveda!
(Nazım Hikmet)