Asil azmaz, bal kokmaz derler bilir misiniz?
Görgüyle büyüyen insanlar için söylenir.
Edep, adap, ayıp nedir bilmekle ilgilidir.
Bu hafta çok fazla mahalle tartışması oldu gündemde.
Bizim mahalle, karşı mahalle vb.
Her zamanki gibi çirkef ve cahil mahallenin her türlü üste çıkmasını, hep haklı olmayı başarmasını, aman o delidir huyuna git denen amcalar gibi sürekli alttan alınmasına artık gerçekten tahammül edemiyorum.
Hep madur, hep haklı, üstelik hep kaypak olanları alttan alıp idare etmek zorunda kalan bizim mahalle insanlarına, yine bizim mahalle insanları tarafından yapılan zulüm bana yetti.
Edebimizden çirkinleşmiyoruz, karşılık vermeyi bilmediğimizden değil kendimize yakıştırmadığımızdan yapmıyoruz diye, insanlığı, saygıyı, sınırları biliyoruz diye hep idare etmesi beklenen taraf olmaktan çok sıkıldım.
Her mağdurum diyene tuzlukla koşan, politik doğruculardan da çok sıkıldım.
Kendi kişisel egolarına, ben ondan daha iyiyim diyebilmek için, bir yazık amaaa aralamaları, artık mide bulandırıcı geliyor.
Yeter artık her şeyi anlamaya çalışmak istemiyorum ben.
Biraz da siz anlamak için uğraşın. Silkelenip kendinize gelin.
Bir grup cahilin elinde oyuncak olduğunuzu, kibriniz yüzünden göremiyor olabilirsiniz ama şu kesin bilgi, bizim mahallenin karşı mahalleye hiçbir borcu yok.
Bizim adımıza borç yaratmayı bırakın.
Farkında olmadan yapıyorsanız daha fena.
O zaman biraz durup düşünün yaptıklarınızın bizim açımızdan sonuçlarını.
Sözün özü; asil azsa bal da biraz koksa bence çok sorun olmaz.
Aksi halde her geçen gün daralan çemberin içinde yine ilk boğazı sıkılanlar biz olacağız belli ki.
Baksanıza maşallah dediğimiz üçüncü gün kendi adına sela okutuyor.
