Yenişehir Şişecam fabrikasında çalışan işçilerin taleplerinden geri adım atmaya
niyetleri yok. Grevleri Bakanlar Kurulu kararıyla 60 gün ertelenerek yasaklanan işçilerin masaya oturmak için ilk şartları fabrikada greve destek yazısı yazdığı için işten atılan Tamer Balcı’nın işe geri alınması. Geçtiğimiz günlerde iş bırakarak taşeronun fabrikaya girmesini engelleyen işçiler, greve yeniden çıkacakları günü bekliyor. Sendikaları Kristal-İş merkez yöneticilerinin de işçi arkadaşları geri alınmadan geri adım atmamakta kararlı olduğunu söyleyen işçiler, sendikanın bu karara uygun davranmaması durumunda bir daha fabrikaya gelmeyeceği uyarısında bulundular.
8 yıllık Şişecam İşçisi Ufuk Engin, Evrensel gazetesine yaptığı açıklamada, AKP’nin grevi yasaklayarak kendisinden bekleneni yaptığını söyledi. Tamer Balcı’nın atılmasının yaşadıkları haksızlıkların tuzu biberi olduğunu dile getiren Engin, ertelemenin ve işten atmanın işçilerin daha fazla birbirine kenetlediğini anlattı. Sendikalarından daha etkili eylemler beklediğini ifade eden Engin, “Kamuoyu oluşturabilecek eylemler yapmazsak bu grevin başarıya ulaşması mümkün değil” dedi. Topkapı direnişini hatırlatan Engin, bu direnişte halkın da desteğiyle büyük başarı elde ettiklerini dile getirdi.
Geri Adım Yok
Grev nedeniyle Şişecam’ın otomotiv fabrikalarına tazminat ödeyecek duruma geldiğini dile getiren, grevi bu nedenle yasaklandığını düşünüyor. Tekin, başka partilere üye olmalarına rağmen birliklerini bozmadıklarını, birbirlerine kenetlendiklerini söyledi. “Cam işçilerinin grevini erteleyerek işçilerin mücadelesini kırmaya çalışıyorlar” diyen Tekin, şu uyarıda bulundu: “Camı kırarsan daha da keskinleşir.”
Şişecam’ın hükümetin desteğini alarak kazanım elde ettiğini sandığını dile getiren Mustafa İşi yok, “Atılan işçiler geri alınana ve taleplerimiz karşılanıncaya kadar geri adım atmayacağız” dedi.
İşçiler Artık Birleşmeli
Kanunların kısmen de olsa işçilere belli başlı haklar verdiğini ancak patronların ve hükümetlerin bu kanunları işletmediğini söyleyen Mikail Gürpınar, “İşçilerin sendikada örgütlenme hakkı var. ancak sendika örgütlendiği zaman patron işyerini kapatabiliyor, ya da işten atabiliyor. Hükümet de bu konuda hiçbir yaptırım uygulamıyor. Gerekli cezayı vermiyor. Sürekli sermayeden yana oluyor” dedi. İşçilere çağrıda bulunan Gürpınar, işçilerin arttık kabuğunu kırarak birleşmesi gerektiğini söyledi.
İşid’den Daha Tehlikeli Gösterildik
YENİŞEHİR fabrikasının 2005’te kurulduğunu kendisinin de 9 yıllık cam işçisi olduğunu anlatan Önder Köse, ülkeye çok büyük bir katma değer sağlamalarına rağmen kendilerinin İŞİD’den daha tehlikeli gibi gösterilmelerine tepki gösteriyor. “Biz bu hükümete lanet okuyoruz” diyen Köse, şöyle devam etti: “İŞİD ile iş birliği içerisindeki bir hükümet milli güvenliğe tehdit olmuyor da biz nasıl milli güvenliğe tehdit oluyoruz. Bunu anlamış değiliz.”
Sarı Sendikalardan Kurtulmamız Lazım
SÖZLEŞMEDEKİ taleplerinin arkasında olduklarını dile getiren Kadir Tekin, “Taslağımıza ilk başta karşı çıkan Türk-İş oldu. ‘Böyle bir taslak olmaz. Siz nerede yaşıyorsunuz. Hiçbir sendika bu zammı almamıştır’ diyerek bizim mevcut taslağımızı küçümsedi” dedi. Türk-İş’in işçileri birleştirememesine kızan Tekin, konfederasyonun işçiden değil sermayeden ve hükümetten yana tutum aldığını belirtti. Şişecam işçileri ile otomotiv fabrikası işçilerinin birleşememesinden Türk Metal Sendikasını sorumlu tutan Tekin, “Sendika yöneticileri sendikacılığı bir unvan gibi gören, 50-60 bin lira maaş alan insanlar. Metal işçileri bize destek vermek istiyor. Ancak sendikası Türk Metal buna izin vermiyor” diye konuştu.
“Sarı sendikalardan kurtulmamız lazım” diyen Mikail Gürpınar, “Türk-İş gibi sarı bir sendikada olmak istemiyoruz. Genel grevde çalışan işçiler olmak istemiyoruz. Türk-İş genel grevler yapıyor ancak iş bırakmıyor” dedi.
Enflasyona Yenik Düşürüldük
YILDAN yıla kayıp yaşadıklarını aktaran Mikail Gürpınar, “8 yıllık işçiyim. Çok kayıplar olduğu aşikar. 25 senelik arkadaşlarımız var. Şişecam’da 10 yıl öncesinde bir işçi ile bir polis maaşı hemen hemen denkmiş. Son 5 sözleşmeye bakıyoruz. Yüzde 40 kaybımız var. Bir polis maaşı karşısında. Anormal bir şey. 10 yıl önce işçinin Şişecam’a maliyeti yüzde 17. Şu an yüzde 7. Patron, yüzde 10 kırpmış” diye konuştu.
Türkiye’de enflasyonun gerçek rakamları yansıtmadığını söyleyen Gürpınar, bu yüzden her yıl maaşlarının eriyerek açlık sınırına düştüğünü söyledi. Enflasyonun yüzde 10 olarak açıklandığında işçilerin cebine yüzde 25 olarak yansıdığını dile getiren Gürpınar “Enflasyon son 2-3 aydır 8-9 çıkması beklenirken hep yüzde 6 çıkıyor” dedi. Gürpınar, “Halen de anlamış değilim. Haziran, temmuz, ağustos ayı üretimin en çok olduğu bu aylarda üretim artı çıkıyor. Kasım-aralık aylarında eksi çıkıyor. Enflasyon düşük çıktığı için 3-4 sözleşme sonra bakıyorsun ki ücretin erimiş gitmiş” diye konuştu.
Yorumlar kapalı.