Sen Bilirsin
“Sen bilirsin” sözcüğü, “Fark etmez” sözcüğünün yumurta ikizidir. Kullanımına göre çeşitli anlamlar içerebilen bir söz kalıbıdır.
Şirin göründüğüne aldanmayın. İçten değildir, çok soğuktur, iğneleyicidir. Kırgınlık ve tehdit içerir.
“Sen bilirsin.” demek: “Umurumda bile değilsin, ne yaparsan yap, şimdi seninle uğraşamam, konuyu uzatmayalım, benden günah gitti” demektir.
Bu söz kalıbını kadınlar çok kullanırlar ve buna: “Hayatım” sözcüğünü eklemeyi ihmal etmezler. Sonuçta onların dediği olur.
Rahmetli annem: “Sen bilirsin dersen kavga çıkmaz.” derdi. Bunu söylerken biraz kırgın olduğunu sezerdim.
***
Kanka
“Alo Kanka, neaber? İyilik be Kanka. Nerdesiniz Kanka? Kankiştolar yanınızda mı Kanka?
Selam Kanka! Biraz borç versene Kanka! Morukla aran nasıl Kanka?..”
Ergenler hatta orta yaşlılar, çapsızlığın ve şımarıklığın dozunu iyice kaçırdılar. Söylemleri Kabak tadı verdi. Yoldan geçene bile “Kanka” diyorlar. Tanıştığı herkes kankası oluveriyor.
Adama, on yıllık eşine “Kanka” diye sesleniyor, iyi mi?
Bu “Kanka” sözü nereden baksan yirmi küsür yıldır samimiyetsizlerin ve çıkarcıların ağzında sakız oldu.
Kanka; çıkarcıların kullandığı ucuz bir hitap şekli, sahte ve düzeysiz bir samimiyet içeriyor.
Rahatsız edici, itici bir söz.
Bir şey dikkatimi çekti: Parası çok olanların, paçası düzgün olanların, pahalı otomobillere binenlerin, çevresi “kankitolarla” dolu olanların kankası da çok oluyor.
Bu kanka virüsü mutasyona uğrayan bir yapıya sahip. “Kanki, kankito, kankişko, kenk, pampa” vb. versiyonları var. Belki benim bilemediğim başka versiyonları da vardır.
“Kanki” sözü, “Kan kardeşi” sözünün kısaltılmış haliymiş. Yalan! Hem de kuyruklu yalan.
Bu tümüyle yakıştırma, uydurma bir bilgidir.
Bu sözcük, çok eskiden; “Arkadaş, yakın arkadaş, yoldaş, dost anlamlarında kullanılan argo bir sözcüktür.
Bu itici ve içtenlikten mahrum sözcüğü kullananların eziyetlerine lütfen daha fazla katlanmayın.