-Halkına zulmeden, onları açlık ve sefaletin mengenesine sıkıştıran, muhaliflerini hiç acımadan zindanlarda çürüten uygulamaları “Öteki dünyaya” havale etmek acizlik değil midir?
– Acizliktir, sinmektir, korkmaktır, teslim olmaktır. Nietzsche’nin dediği gibi, “Zalimlerin öteki dünyada yanmasının bu dünyada zulüm gören insanlara ne faydası var?”
***
– Farklı insanlarla tanışmak neden önemlidir?
– İnsan karşıtı ile beslenir. Benzerlerin benzerlere bir faydası yoktur. Benzerler birbirlerini tüketirler
***
-Bir kişinin sarhoşken söyledikleri pek ciddiye alınmaz. Bu doğru bir düşünce mi?
– Elbette doğru değil. Kişi, sarhoşken söylediklerini ayıkken mutlaka düşünmüştür.
***
– “O, cesaretli adamdır; hiçbir şeyden korkmaz.” denir. Bu tanım bana biraz sorunlu gibi geliyor. Siz ne dersiniz?
– Haklısınız. Cesaret korkmamak değildir; korkuya rağmen yürümektir. Şunu da ilave edeyim: Cesaret akıldan gelirse cesarettir. Bilgisizlikten kaynaklanıyorsa cehalettir. Başka bir şey daha var. Onu da belirteyim: Rahatına düşkün ve birilerine dalkavukluk yaparak yaşayan kişiler cesaretli olamazlar
***
-Sıradan hırsızla siyasi hırsız arasındaki fark nedir?
– Sıradan hırsız paranızı ve eşyanızı çalar. Politik hırsız ise geleceğinizi, sağlığınızı, özgürlüğünüzü hatta hayatınızı karartır. İkinci fark da şudur: Sıradan hırsız sizi seçer, siyasi hırsızı ise siz seçersiniz.