100

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Bu hafta, yılın belki de en önemli haftası.
Kendimizi bildiğimiz zamandan beri dinlediğimiz Cumhuriyet tarihinin yüzyılı tamamlanıyor. Yeni bir yüzyıla başlayacağımızdan bahsediliyor her yerde.
Kimi nefret ettiği Cumhuriyetin eteklerine saklanıyor yine işine geldiği için, kimi kendisinden beklenen kadar sahip çıkmıyor, günlük çıkarlarını düşünürken gözü döndüğü için.
Esas olan ise Mustafa Kemal Atatürk’ün ve kendini öncelemeden toplumu düşünerek, geleceği kurtarabilmek için canını dişine takanların çabasıyla bugüne gelebilmiş olmamız.
O dönemleri yaşayan son insanlar hayat sahnesinden çekildiğinden beri, yaşananların kıymeti azalarak yok oldu gibi hissediyorum.
İçi boşalmış, birbirini tekrar eden cümlelerden ibaret gibi.
Herkes bir yerinden çekiştiriyor işine geldiği gibi. İşine yarayan kadarını.
İnsan düşünmeden edemiyor. Bugün tüm Ortadoğu cehennemi yaşarken, bizim onlardan ayrı olmamızın, yıllardır kendini ispat etmeye çalışan ve bir türlü kendini beğendiremeyen Cumhuriyet sayesinde olduğunu görmek için toplumun daha neye ihtiyacı var?
Bugün yüzüncü yıl kutlamaları için Solo Türk gösteri provası yapıldı yaşadığım yerde. Önceden haberimiz olmadığı için, çok yakından geçen iki savaş uçağının çıkardığı sesler yüzünden büyük bir korku yaşadık.
Sokaktaki hayvanlar titreyerek sığındılar merdiven altlarına. Ne olduğunu anlayana kadar aklımız gitti. Ancak ne olduğunu anladığımızda biraz nefes aldık.
Bir an düşündüm. Bizim sinirlerimizi bozan bu sesle beraber bombalar patlıyor yanı başımızda.
Orada yaşayanların korkusunu hayal edebilir misiniz?
Edebildiğimi sanıyordum ben bugün bu sesleri duyana kadar.
Hiçbir fikrim olmadığını anladım.
Hayatımda hiç ölü ya da parçalanmış beden görmedim mesela ben.
Bırak bunları ciddi bir yaralanmaya bile şahit olmadım. Pek çoğumuz olmadık.
O zaman bugünkü üstten tavrımızın bomboş olduğunu düşünmek yanlış olmaz sanırım. Bugün tepemize bombalar yağmıyorsa ve kendi küçük dünyalarımızda gündelik dertlerle meşgul olabiliyorsak, bunu borçlu olduğumuz insanları gerçekten hatırlamak, üstümüze düşeni yapmak gerek diye düşünüyorum.
Üstümüze düşen ne diye düşünerek başlayabiliriz mesela.
Cumhuriyetimizin yeni yüzyılından tek beklentim; gerçekten değerinin tüm toplum tarafından anlaşılması. Gerisi zaten kendiliğinden düzelir. Yeter ki anlayabilelim.
 
 
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
100
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.