Tüm Türkiye 13 Mayıs günü büyük bir şok geçirdi. Manisa’nın Soma İlçesinde saat 15:30’da meydana gelen facia ile tarif edilmez duygular içine girdik. O günden bu yana halen atlatamadığımız bir travma içindeyiz. Temiz ellerine, temiz yüzlerine kömür karası değmiş insanlarımız, yok yere öldü, hatta öldürüldü. Üzgünüz, yastayız yitirdiğimiz yüzlerce vatandaşımız için.
Peki neden olur böyle bir facia, neden?
Öncelikle şunu tespit etmek gerekir ki, bu bir kaza değil, tam anlamıyla bir cinayet! Kaza öngörülemeyen, beklenmeyen bir sebepten olur. Zaten öngörülebilse kaza olmaz. Soma’da ise adeta bağıra bağıra gelen facia ile, daha fazla kömür, daha fazla kar, daha fazla kazanç diye, insanı yok sayarak, işçi sağlığı ve güvenliğini yok sayarak göz göre göre öldürüldüler.
Soma’da facianın meydana geldiği maden halen Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) mülkiyetinde olan bir maden. TKİ, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı bir devlet kurumu. Bilindiği üzere, bu faciaya sebep olan şirket Soma Holding burayı TKİ’den, yani devletten ihale ile almış, ihale şartnamesine göre çıkarılan kömürün bir kısmını TKİ’ye vermekte, geriye kalanı da yine TKİ’ye satmaktadır. Yani burada sorumlu şirket ne çıkarırsa onun için kardır. Bu sebeple, daha fazla kömür, daha fazla, daha fazla.. Sonuçta da daha fazla kar.. Şirket ne çıkarırsa o kadar kar elde etmektedir.
Maden öyle bir hal almıştır ki, bir vardiyada yaklaşık 210 kamyon yani 3100 ton kömür 300-350 işçi tarafından çıkarılmakta, TKİ çıkan kömürü 140 $ maliyetle çıkarırken, bu şirket 23,5 $’a kömürü mal etmektedir. Durumu varın siz düşünün.
Madende iş güvenliğine önem vermeden, insan yaşamına tehlikeli bir durum var mı bakmadan, daha fazla galeri açmış, daha fazla baca, daha fazla yol, bunlar için daha fazla işçi, daha fazla köle, yeni taşeronlar, 10 işçi getir sana bir baca vereyim usulleri, her şey unutulmuş, insanlık unutulmuş tek düşünülen şey daha fazla para, daha fazla kar elde etmek olmuştur. Her vardiyaya başka bir taşeron girmiş, öyle bir hal almış ki taşeronlar birbiri ile yarışmış. Yarış, yarış, yarış.. Sürekli artan kapasite, fakat azalan insanlık!
Bu arada, hükümet yetkilerince sözüm ona 16 defa denetim yapılmış, bu denetimlerde ya hiçbir şey bulunamamış ya da bulunan eksiklikler ve aksaklıklar bir şekilde göz ardı edilmiş, mühürler sökülmüş ve en son şirketin genel müdürünün eşi AKP Soma Belediye Meclis üyesi yapılmış ve herkes için artık sorun çözülmüş. Fakat madencilerin hayatı hiçbir zaman düşünülmemiştir.
Hatırlanacağı üzere, olayın olduğu gün facianın sebebi trafo denildi, gaz, çökme vs. Fakat herkes biliyordu ki bu madenden çıkan kömürün özelliği yanmasıydı. Yani oksijen ile etkileşime girdiğinde belirli bir süre sonra için için yanan dumansız bir şekilde ısınan bir kömür özelliği vardı. Bunun çözümü ise çok basitti. Biraz olsun insanca düşünüp, buralarda çalışmayı durdurmak, önlemler almak, gerekirse soğutma çalışması yapmak. Daha bir hafta önce madenciler ellerine kömürü alamadıklarını, kömürün o denli ısındığını söylemiş ama kimse dinlememiştir.
Peki bu kömürler nereye gider? Bu kömürlerle ne yapılır? Bu kömürlerin çoğunluğu, AKP’nin seçim yatırımı olarak dağıttığı kömürlerdir. Yani içeride madende ucuz iş gücü ile madencilerin fakirliği, çaresizliği sömürülmekte iken, ne gariptir ki onların çıkardığı ve ölümlerine sebep olan kömürler ile dışarıda da emsalleri, bizler sömürülmektedir. Bu facia ile kömür çuvallarından artık kan akmaktadır.
Ama tabi bunlar normal şeylerdir. Çünkü 1862’de de olmuştur böyle olaylar, 1906’da da.. Utanmadan, sıkılmadan, vicdansız insanlar bunları demektedir aklımızla dalga geçercesine, vicdanlarımızla, onurumuzla oynarcasına! Bu mesleğin fıtratında ölüm yoktur; bunun tersini söyleyenlerin fıtratında vicdansızlık vardır!
Tam 100 yıldır İngiltere’de ölümlü tek bir maden kazası yoktur, Almanya’da son 50 yıldır yaralamalı bile kaza olmamıştır. Bizde de böyle kazalar olmamaktadır bunu söyleyenler haklıdır. 1800’lerden bahsedenler, bizde cinayetler olmamaktadır, zira bizde olanlar cinayettir.
Sorumlular.. Sorumlular denetimi yapmayan, ihaleleri yandaşına peşkeş çeken, işçisini vatandaşını koruyamayan, yasal düzenlemeleri yapmayan, özelleştirmeyi sadece para hırsı ile yapan, MADENLERDE MADENCİLERİN SÖMÜRÜLMESİNE GÖZ YUMAN, İNSAN HAYATINI ÖNEMSEMEYEN, maden teknolojisini geliştirmeyen, mekanikleştirmeyen, MADENCİLERİ YEMEKSİZ VE SUSUZ BIRAKAN, VAKİT KAYBEDİLMESİN DİYE MADENCİNİN TUVALETİNİ BİLE ÇALIŞTIĞI YERE YAPMAYA MAHKUM EDEN ZİHNİYETE İZİN VEREN Hükümet üyeleri, Başbakan, Bakanlar, Enerji Bakanı, TKİ, Soma Holding, vardiya amirleri, mühendisler, taşeronlar.. Hepsi hepsi bu cinayetlerden sorumludur. Sizleri unutmadım, evet sizler.. Faciadan tam 22 gün önce SOMA’DAKİ MADENLERLE İLGİLİ ÖNERGEYİ REDDEDEN İKTİDAR MİLLETVEKİLLERİ SİZLER DE KATMERLİ SORUMLUSUNUZ BU FACİADAN!
Sizler sadece insanların ölmesini sağlayın, yaşatmak, mutlu etmek nedir ki? Siz sadece yumruk atın, korumalarınıza dövdürün madencileri, yerlere atıp tekmeler savurun!
Soma’ya faciadan sonra ilk ne gitti bilen var mı? Bizi protesto ederler aman dikkat diye TOMA GİTTİ TOMA! İşte bu yüzden diyorum ya, TOMAYA İLGİ GÖSTERDİĞİNİZ KADAR SOMAYA İLGİ GÖSTERSEYDİNİZ olmazdı böyle bir facia.
Unutulmayacak bu yaptıklarınız.. Sizler, çalışmaktan, kömür çıkarmaktan yüzü kara olmuş ama alnı ak yiğitlerin kapkara suratlarındaki bembeyaz gözbebeklerini göreceksiniz her ne tarafa bakarsanız bakın!
Yorumlar kapalı.