Yılın her bir gününde birer durumun farkındayız. Dün hayvan hakları, bugün çocuk hakları, yarın iklim krizi, öbür gün insan hakları…
Herhangi bir konuda farkındalık oluşması ve kitlelerin bilinçlenmesi adına çalışmalar yapılması güzel. Güzel de… Örneğin dün farkında olduğumuzu mor fularlar takıp ilan ettiğimiz, sosyal medya hesaplarımızdan fotoğraflar paylaştığımız konuyla ilgili bugün hiçbir şey yapmıyor oluşumuz ve hatta yarın o "farkında" olduğumuzu söylediğimiz durumu unutacak olmamıza ne demeli?
Farkındalık günlerini yanlış yorumluyor olabilir miyiz? Yoksa samimiyetimizde mi sorun var?
Acaba pek bir şeyin farkına vardığımız yok da modaya uyalım diye mi sosyal medya hesabımızda yirmi dört saat kalıp ardından kaybolacak bir görsel paylaştık? Farkındalık süremiz yirmi dört saat ile mi sınırlı?
Öyle olsa gerek çünkü bunca insanın farkında olduğunu iddia ettiği sorunlar yıllardır devam ediyor ve hatta kimileri katlanarak artıyor. Ne yazık ki akla ilk gelen sorunlardan biri şiddet değil mi? Hayvana, doğaya, insana… "…ya şiddete hayır!" yazıp hemen uygun bir görseli paylaşmak ne kolay!
Tepkiler sanal ama yaşanan acılar gerçek ne yazık ki.
Anma, kutlama, farkındalık günleriyle ilgili bir durum daha var. Söz konusu günün adını kısaltmak ya da değiştirmek gibi…
Emekçi Kadınlar Günü, aklıma ilk gelen örnek bu noktada. Pek çok yerde "Dünya Kadınlar Günü" olarak görüyoruz. Niçin "emekçi" ifadesi kullanılmıyor?
Günün asıl anlam ve önemine vurgu yapan bu sözcük kimlerin ve niçin zoruna gidiyor acaba? Böyle güzel bir sözcükten kusura bakmayın ama artık modası geçmiş birtakım zihniyetlerin "Falanca kelimeyi şunlar kullanır." gibi düşünceleriyle mi uzak duruyoruz?
İlginç ve gülünç. "Emek" sözcüğünü kullanmaktan geri duranların farkındalıkları da bu kadar oluyor demek ki.
365 günün birini de "Farkındalıkları Sürdürme Günü" ilan ederek bu eksikliğimizi giderebiliriz belki.
Farkındalık günlerine ihtiyaç duymayan bir dünya dileğiyle…