Göçmen sorunu

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yükselen mülteci ve göçmen dalgası Avrupalılar arasında farklı tepkilere yol açıyor. Bazı Avrupalılar, ülkelerinin kapılarını sıkıca kapamasını talep ediyorlar. Göçle ilgili bu tartışma neredeyse bir ağız dalaşına dönüşüyor.

Göçmen alımını savunanlar, Avrupa’nın zaten çok çeşitli kültürleri barındırdığını, yerel halkın da bu çeşitliliği yadırgamadığını öne sürüyorlar. Onlara göre, Avrupa’yı çok canlı, çok güçlü, çok zengin kılan özellik de budur.

Göçmen yanlılarına göre, Avrupa ülkelerinin pek çoğu, yabancıların ucuz iş gücünden yararlanmak için uzun süre yasa dışı göçe göz yumdular ancak aynı ülkeler daha sonra göçmen istemediklerini söyleyip bu insanlara yasal bir statü tanımayı reddediyorlar. Bu da göçmenlerde sert tepkilere yol açıyor.

Ayrıca, göçü tümüyle engellemek olanaksızdır. Ne kadar sert önlemler alırsanız alın çaresiz insanlar içeri sızmanın bir yolunu bulacaklardır.  Göçü tümüyle engellemek insan ticaretine yol açar. Bir yer altı dünyası oluşur.

Göçmen karşıtları ise göçmen yanlılarının bu yaklaşımlarına şiddetle karşı çıkıyorlar. Yeterli güç kullanılırsa göç tümüyle engellenebilir.

Türkiye’nin, sınırı geçmek isteyen Suriyeli göçmenlere izin vermesi ve onları şimdilik barındırması Avrupalıları rahatlatmıyor. Onlara göre bu mülteciler ve göçmenler Türkiye’yi geçici barınakları gibi görüyorlar. İlk fırsatta Avrupa ülkelerine sızmaya çalışacaklar.

Göçmen karşıtları, ülkelerini işgalden korumak zorunda olduklarını vurguluyorlar. Şöyle diyorlar: “Biz demokrasimizi yerleştirmek, ekonomik yönden kalkınmak, kültürümüzü geliştirmek, adaleti sağlamak için çok mücadele ettik, çok çalıştık. Suriyeliler, Afganlar vb. ülkeler bunu başaramadıysa bunun suçlusu Avrupa ülkeleri değil.”

Bazı göçmen karşıtları daha da ileri gidiyor. Göçmenler, Avrupa’nın hoşgörülü tutumlarına uyum sağlaması yetmez. Gittikleri ülkenin kültürüne de uyum sağlamaları gerekir. Bu insanları kabul eden ülkeler zaten büyük bir risk ve masraf altına girmektedirler. Asimilasyon talep etmek bu ülkelerin hakkıdır. Göçmenler yeterli ölçüde asimile olurlarsa zaman içinde göç ettikleri ülkenin eşit ve asli üyeleri sayılırlar. “Onlar” sıfatından kurtulup “Biz” durumuna gelirler.

Gittikleri ülkelerin kültürleriyle sorunu olan göçmenler başka yerlere gitmelidirler. Ev sahibi ülke gelen herkese kapılarını açmak zorunda değildir. İstediğini seçme ya da göç alımını tümüyle durdurma hakkı vardır. Başkalarının ülkelerine girmesine izin vermiyorlar diye bu ülkenin insanlarını ırkçılık ve faşistlikle suçlamak saçmalıktan başka bir şey değildir.

Göçmen alımına karşı çıkan ülkelerin halkları, hoşgörü ve özgürlüğün Avrupa’nın temel nitelikleri olduğunu kabul ediyorlar ama gelenlerin sorun yarattığını düşünüyorlar. Onlara göre, çoğu göçmen grubu özellikle de Müslüman ülkelerden gelenler hoşgörüsüz ve dinsel takıntıları olan insanlar. Kadınlara bakış açıları sorunlu. Eşcinsellere karşı ilkel ve acımasız bir tutum takınıyorlar. Avrupa bu kadar bağnaz ve hoşgörüsüz insanı kabul edemez.

Göçmen sorunu özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin gündeminden hiç kalkmayacak gibi görünüyor. Bu ülkelerde sağcı ve faşist partilerin güçlenmeye başlaması hayra alamet değil.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Göçmen sorunu
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.