Yenişehir Süt üreticileri Birliği başkanı,
Ve eski AKP ilçe başkanı Nazif Tuna, basına yaptığı açıklamada,
Hizmete verilen suyun, deneme suyu olduğunu ve herhangi bir ücret alınmayacağını söylemiş,
AKP İlçe Başkanı, Adnan Kamıl da partisinin ilçe kongresinde bu taahhüdü yinelemişti.
*
Peki, şimdi ne oldu?
Yenişehir Sulama Birliği’nin 2 milyona yakın borcu olduğu anlaşıldı.
Geçen hafta yapılan toplantıya, konunun bütün muhatapları katıldı.
*
Toplantıda kim ne dedi?
Kaymakam Seyitoğlu;
Yönetmelik değişti, bu işlere DSİ bakıyor, diye başladığı konuşmasını,
“Yenişehir’de ciddi bir alacak var ve bu para tahsil edilmek zorunda.
Bu alacak artık kamu alacağı oldu.
Bu para ödenmezse sizlere hizmet gelmez.
Biz üreticiyi de mağdur etmeden uygun bir ödeme planı belirlemek istiyoruz.
Bu konuda sizler mahalle sakinlerinizi ikna edeceksiniz” diye bitirdi.
*
DSİ 1. (Bursa) Bölge Müdürü Hayati Çelenk,
“Biz üreticiden alacağımızı alamayınca, borcumuzu da ödeyemiyoruz.
Bu nedenle bu borçları almamız lazım.
Artık iş DSİ’de ve işin başında uzmanlar var.
Biz alacaklarımızı tahsil edemezsek bu birlik ayakta duramaz ve batar gider.
Bunun cezasını da üretici çeker.
Bu paraları tahsil etmemiz lazım.”
*
Toplantıda cılız birkaç ses,
Bize bu suyun ücretsiz olduğu söylendi. Şimdi şu kadar borcunuz var deniyor. Bu nasıl iş?
Anlamına gelecek cümlelerle, itirazlar etseler de
Bu itirazlar, danışıklı dövüş izlenimi vermekten öte geçmedi.
*
AKP İlçe Başkanı Kamıl’ın konuşması ise bir aczin itirafı gibiydi.
Kamıl, ortada bir sıkıntının olduğunu ve bu sıkıntının bitirilmesi gerektiğinin altını çizdikten sonra,
‘Biz siyasetçiyiz. Müteahhit deneme suyu olduğunu ve ücret alınmayacağını belirtti biz de kongrede bunu söyledik. ’ derken
Taahhüdünün kaynağının bir müteahhit olduğunu itiraf ediyordu.
Bu ifade,
Ben ne bileyim kardeşim, müteahhit öyle söyledi.
Demenin siyasi versiyonu olsa gerek.
*
Peki, Yenişehir Belediye Başkanı Süleyman Çelik, ne dedi?
Çelik, konuşmasında, sonuç tutanağı önceden hazırlanmış toplantıyı,
“ Her mahallede bir mini komisyon kurulup sorunların tespit etsin. Sonra bu sorunları üst komisyon değerlendirsin ve bu sorunu artık bitirelim’ cümlesiyle sonlandırdı.
*
Demek ki neymiş?
Tek adam ülkesinde,
Kimin ne söylediğinin, bir önemi yokmuş.
İster Meslek Odası başkanı olun,
İster muhtar,
İsterseniz iktidar partisinin ilçe başkanı.
Sonuç değişmiyor.
Benim tavsiyem,
Hiç kimse kendisini bulunmaz Hint kumaşı sanmasın.
Herkes, ağzınızdan çıkana dikkat etsin ki tükürdüğünü yalamak zorunda kalmasın.