Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu CNN Türk’e konuk oldu.
16 Nisan’da yapılacak olan referandum ile ilgili soruları yanıtlarken,
Bana şimdi "evet der misiniz" diye sorsanız,
Düşünmeden evet derim, ama düşünürsem "hayır" derim."dedi.
*
Bu bakış açısını çok önemsiyorum.
Hepimiz hata yapıyoruz.
Hatalarımızın ortak noktasında ise düşünmeden yaptıklarımız var.
Referandumda evet diyeceklerin,
Düşünmeden karar verenler olduğuna inanıyorum.
*
Düşünmek; sorgulama alışkanlığı kazandırır.
Bu da doğru karar vermemizi sağlar.
Düşünen insan bireydir.
Ve birey olan insanlar,
Nasıl yaşayacaklarına ya da nasıl yaşamayacaklarına kendileri karar verirler.
Özgürlüklerine düşkün olurlar.
Azarlanmayı sevmezler,
Sen kimsin de……..diye başlayan aşağılama cümlelerinden ise hiç hoşlanmazlar.
*
Düşünmenin ilk şartı bilmektir.
Bilmek için ise okuyup dinlemek gerekir.
Anlamanın başka yolu yok.
Düşünmeden karar vermek,
Bir sorunun, bir başkasının anlattığı ya da istediği gibi çözümüne, evet demektir.
*
Başbakan bile olsanız,
Böyle bir yanılgı içinde olmanız mümkün.
Nitekim Başbakan Yıldırım, evet deme gerekçelerini anlatırken,
Şunlar, şunlar hayır dediği için biz evet diyoruz demişti.
İşte bu, düşünmeden verilen bir karardır.
Ama başbakan bunu özellikle yapmaktadır.
Çünkü Kendileri tarafından hazırlanan bir yasa taslağı,
O kadar savunulamaz haldedir ki
Evet demenin başka bir yolunun olmadığını bilmektedir.
*
Yasayı savunmak zorunda olanların ortak özelliği hırçınlıklarıdır.
Hayır diyen herkesi vatan haini sayma,
Ve terörist ilan etme gayretlerinin, asıl nedeni de budur.
Her birinin dilinin altında,
Padişaha, Atatürk’e bile tanınmayan yetkilerin,
Şimdi neden tek elde toplandığı var.
Ve sorunun cevabını da biliyorlar ama
Evet demek zorunda olduklarını sanıyorlar.
*
Gerçeklerle yüzleşmeye ihtiyaçları var sadece.
Ben inanıyorum ki referanduma kadar bu süreç tamamlanacak.
Düşünme zafiyeti içinde olanlar dışında,
Açık ara Hayır denilecek.