Esnaf ve Meslek Oda’larını,
Üzerinde konuşulması gereken bir konu olarak görüyorum.
Çünkü çok şikayet var.
Bu kadar şikayet edilen bir konunun,
Konuşma konusu bile yapılmayışını da anlamış değilim.
*
Evet konuşulmalı,
Hatta tartışılmalı.
Konuşurken ya da tartışırken de
Her yönü ile ele alınmalı ve sonuç çıkarılmalı.
*
Konuyla ilgili kişisel düşüncelerimi belirtmeden,
Genel kanaat haline gelmiş,
Birkaç değerlendirmeye yer vermek istiyorum.
*
Vergisini, aldığı krediyi hatta işyerinin kirasını ödeyemeyen esnaf,
Sözde kendi Oda’sına işi düştüğünde,
Geçmiş dönem aidat borçları çıkarılır.
Bunların gecikme faizleri de itinayla hesaplanmıştır.
O anda, sizin hiçbir önerinizin bir değeri yoktur.
Oda’nızın sizin için bir şey yapmasını istiyorsanız,
Birikmiş aidatınızın tamamını, eksiksiz olarak ödemek zorundasınızdır.
“Şu kadarını vereyim, kalanını sonra öderim.” Demeniz,
Anlaşılır bir öneri olarak değer bulmaz.
*
Esnaf odaları, üyelerinin yararına değildir.
Bu konuda yeni düzenlemelere ihtiyaç vardır.
Esnaflar bir odaya bağlı olacaklarsa,
Bunu kendileri istemelidir.
Yasalar, esnafı, yapacağı her işten önce odalara yönlendirmekte,
Onlar da “nasıl olsa üyeler eninde sonunda bize gelecek “
Diye düşünerek,
Esnafı yolunacak tavuk gibi görmekteler.
Esnafların, düştüğü bu durumdan kurtarılması gerekir.
Esnafın, sicile kayıt ile başlayan ödemeler zinciri, aidatlarla sürmekte,
Hangi nedenle kapatıyor olmasına bakılmaksızın alınan,
Kayıt sildirme ücreti ile ancak bitmektedir.
Esnaf odalarının görevi,
Esnafa lazım olan belgeleri vermekten öte geçmemektedir.
*
Odaların, birer sivil toplum örgütü olduğunu söyleyen,
Ve toplumsal yaşama katkılarının inkar edilemez bir gerçeklik olduğunu belirten görüşler de var.
Böyle düşünenler,
Meslekleriyle ilgili gerek hukuki ve gerekse teknik bir konuda,
Danışabilecekleri yerlerin olması gerektiğini söylüyorlar.
*
Konuyla ilgili aktardığım birkaç bakış açısı özetle böyle.
Benim de söyleyeceklerim var.
Onları yazacağım.
Tartışmaya dahil olmak isteyenlerin düşüncelerini bekliyorum.
