Yerel bir gazetede köşe yazmak çok kolay değil.
Haberlerin olduğu kadar,
Köşe yazılarının da yerel olması beklenir.
Bu beklenti de doğaldır.
*
Gelin görün ki sıkıntılı olur bazen.
Ülke gündemi o kadar yoğundur ki
Sizin ne yazacağınızın önemi kalmaz.
“Ülkede olup bitenlere bak, senin gündemine, uğraştığın işe”
Şeklinde eleştiri almış biri olarak,
Bu hafta yazı yazmak istemedi canım.
*
Çetin Altan bu duyguyu,
1960 darbesi öncesinde yaşamış olacak ki,
Köşenin ortasına, beş kelimeden oluşan yazısında,
“bugün canım yazı yazmak istemiyor” demiş.
*
Benim sıkıntım bu değil.
Benim sıkıntım, ülkemde yaşananlar ortadayken,
Yenişehir’e özel bir konuyu ya da sorunu,
Dile getirmeye çalışmanın, ne kadar anlamlı olduğu ile ilgili.
Hakkında yazılacak onca konu varken,
Ve ben ‘Hangisine değinsem acaba’ diye düşünürken
Hiçbiri hakkında yazamama hali.
*
Bu tür durumlarda,
Yazan herkesin olduğu gibi benim de yedek yazılarım var.
Bu hafta bunlardan biri ile geçiştirmek istedim.
Yapamadım, yazmayı seçtim.
*
Yazdın da ne oldu? Diye soran okurlarım olabilir.
Evet ama senin bildiklerinden fazlasını söyleyemem ki.
Yaşadıklarım, biraz daha yoğun olabilir ama seninkilerden farklı değil.
Aynı ülkede yaşıyoruz.
Bilerek isteyerek ve hatta zorlanarak farklı sonuçlar çıkaranlar dışında,
Ortak sorunlarımız var.
Ve bizler çoğunluktayız.
*
Sorunları aynı olanlar ve çözüm isteyenler, birlikte hareket etmeliler.
Yangından mal kaçırırcasına planlanan 24 Haziran seçimleri, önemli bir şans.
16 yıllık AKP iktidarından kurtulmak mümkün.
CHP’nin 15 milletvekili hamlesinin,
İktidar çevrelerinde nasıl bir paniğe yok açtığına bakılırsa
Zayıflar ve korkuyorlar.
*
Bizler ise güçlüyüz, haklıyız ve korkmuyoruz.
Çaresiz de değiliz azınlık da.
Ve en önemlisi bir aradayız.
Bu nedenle bu kez, biz kazanacağız.