Köylü Umutları Yitirdi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Köy çocuğuyum. Köyü ve köylüyü bilirim.

Köylü üretmeyi severdi.

Çok verim almak, kaliteli ürün yetirmekti derdi.

Bunun için elinden gelenin en iyisini yapardı.

Satamadığı yıllar da olurdu,

Satıp parasını alamadığı yıllar da.

Çoğu zaman önemsemez,

Bir yıl sonra aynı heyecanla geçerdi işinin başına.

Kısaca üretmeyi severdi daha çok.

*

Köylü üretimi her zaman planladı.

Satamam, kazanamam endişesine rağmen,

Ürettiklerinin kalitesi için çaba sarf etti.

Ne zarar ettiği yıllarda,

Ne de kazandığında, üretimden vazgeçmedi.

Ta ki üretmemesi, zorla ve kafasını vura vura öğretilene kadar.

*

Evet, köylü artık üretmek istemiyor.

Yorgun ve umutsuz.

Köylünün genleriyle oynandı.

Kazanmaya dair planları, hatta hayalleri bile yok.

Yıllarca çalışarak kaybettiler.

Artık üreterek kazanacaklarına inanmıyorlar.

*

Kim ne ekecek?

Ne kadar ekecek?

Ne kadar üretecek ve kaça satıp kaç para kazanacak?

Köylü bu soruları sormuyor.

Cevapları konusunda hiç akıl yürütmüyor.

Köylü, umutlarıyla birlikte hayallerini de yitirdi.

*

Köylü, içinde düştüğü bu olumsuz tablonun sorumlularını da sorgulamıyor.

Yıllarca sorgulamış, tercihlerini defalarca değiştirmiş.

Bu kez şöyle yapacağım, olacak” demiş.

Bu kez ürün para edecek, belimizi doğrultacağız diye düşünmüş, yeni tercihlerine geçerken.

Olmamış.

Kendi hayatındaki her şey, bir yıl öncesini aratır olmuş.

*

Köylü artık çok rahat.

Kendisini bu tür sorgulamalardan kurtarmış.

Yaşamı ve geleceği ile ilgili hayal kurmuyor.

Günlük yaşıyor.

Gündemi yok.

Yapılacaklar listesi yok.

Alacağını alamıyor, borcunu ödeyemiyor ama bunu sorun olarak da görmüyor.

Çoğu, içinde bulunduğu çıkmazı bile umursamıyor.

Ne yapayım herkes benim gibi” diye başlıyor

yok işte, ne yapayım?” diye bitiriyor.

Köyle pes etmiş.

*

Köylünün geldiği bu nokta doğal değil.

Borcu varken uyuyamayan köylü, umutlarıyla birlikte değerlerini de kaybediyor.

Daha önceleri, kendisi için önemli buldukları, artık umurunda değil.

*

Köylünün kaybettikleri arasında sadece bunlar yok.

Köylü, birbiriyle olan ilişkisinde de sorunlar yaşıyor.

Birbirine güveni kalmamış.

Çoğu birbiriyle konuşamaz hale gelmiş.

Yıllar içinde oluşmuş ilişkiler yara almış.

*

Köylünün tek gündemi yıllardır aynı.

Çiftçilere ödenen tarımsal destekleme paraları.

Hangi ürüne ne kadar ödeniyor? Ne zaman ödeniyor?

Bu desteklerden daha fazla yararlanmak için ne yapmak gerekiyor?

Bu konunun karmaşık bürokrasisi bile çiftçi için sorun değil.

Köylü, bütün ayrıntıları biliyor.

*

Kimisi, “Bu destekleme işi çok iyi, bir de ne zaman ödeneceği belli olsa” diye şikayet ediyor,

Kimisi,“ Veriyorlar ya zamanını bilsen ne olacak” diye itiraz ediyor.

Şikayetçilerin sesi çıkmıyor bu itiraza.

Sessizce onaylıyorlar, “gerçekten hiç ödenmese ne yaparız” diye düşünürken.

*

Sonuç olarak,

Köylü, desteklemeden gelecek parayı alacak hanesine yazmış.

Buna göre borçlananlar var.

Birçoğu, desteklemeden alacağı parayı çoktan harcamış.

Banka önlerinde ödeneceği günü sorgulamasının ve “belki yatırılmıştır” diye hesaplarını kontrol etmesinin önemli bir nedeni de bu zaten.

2006 yılında başlayan tarımsal destekleme çiftçinin asıl geçim kaynağı oluvermiş.

Bir kısmı bu parayı “ cep harçlığı” olarak görürken,

Önemli bir çoğunluk için yoksulluğunu gizleme ve hayatına devam edebilme şansı olmuş.

Çiftçi; ne yoksulluğunun farkında ne de mutsuzluğunun.

Hem yoksullar, hem mutsuz.

Yoksulluğunu desteklemeler ile saklıyor,

Mutsuzluğu ise yüzüne yansıyor.

Keşke, 2006 yılında, “Bu para bana neden veriliyor? Diyebilselerdi.

Keşke, 2006 yılının, köylü için,

Sonun başlangıcı olduğunu anlayabilselerdi.

Hem üretip kazanıyor, hem de mutlu olurlardı.

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Köylü Umutları Yitirdi

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.