Yeni bir şeyler söyleme ve yeni bir şeyler yapmak isteyenlerin kafasında, kötü örnekler vardır çoğu zaman.
Mevcuttan şikayet ederken, sorumluları da gösterirler.
“Falancalar gibi olmayacağız” der gibidirler suçlama içerikli cümlelerinde.
*
İnsan düşünür bazen, mevcuda alternatif olmak mı yoksa onu sarıp sarmalamak,
Çeki düzen verip güçlü ve istenilen noktaya getirmeye çalışmak mı doğru? Diye.
Çoğu kez ilk yolu seçer, yeni bir şeyler söyleme merakı olanlar.
Mevcuda çekidüzen vermek, söküp yeniden dikmek gibi gelir onlara.
Yenisini yapmak daha kolay olacaktır.
Hangisinin doğru olduğuna dair görüş bildirmeyeceğim.
*
Mevcut ile yeni kıyaslaması yapılırken, mevcudun sorunlu olan yanları değerlendirilir.
Herkes, ‘Yeni olmalı, yeniden olmalı’ diye düşünsün ister, yeninin savunucuları.
Ancak böyle ikna edebilirler, kendilerini ve diğerlerini.
Unutulan ise mevcudun bir geçmişinin olduğudur.
Yürünmüş yollar, yapılan işler vardır.
Zaten bu nedenle yapılmıştır yanlışlar.
Yeni ise boş bir sayfadan ibarettir ve kimse, bu sayfaya eskiden, bir şeyler taşımaz.
Mevcut, yeni olan kuruluncaya kadar konuşulur ve sadece olumsuz yönleriyle ele alınması için çaba gösterilir.
Bir de yapılan doğru işler ve bu doğru işlerin yarattığı bir zemin.
Bu zeminde doğru ile yanlış iç içe olsa bile, yapılması gereken, doğru olanların geliştirilerek büyütülmesidir.
*
Sonuç olarak yeni olan kurulur.
Artık, yeni bir şeyler söyleme zamanıdır.
Sadece yeni olduğu anlaşılsın diye sürdürülen bu çaba sırasında,
Kocaman kocaman laflar edilir.
Ama bir süre sonra bakılır ki yeni, mevcut olup eskimiştir.
*
Bu durum bir kısır döngü müdür?
Kurtulma şansı var mıdır?
Bu nasıl olacaktır?
Bu soruların cevabı var ve tamamı da olumlu.
Evet, bu kısır bir döngü gibi görünebilir ama aşılamaz, değiştirilemez değil.
Başlangıç olarak, mevcut, doğru analiz edilmelidir.
Mevcudun elle tutulur yanlarını geliştirmek, değiştirmek ve geliştirmek gerekir.
Bir de yeni olmaya ve yeni şeyler söylemeye çalışırken yeni adına her yapılanı ya da her söyleneni, yeni saymamak gerekir.