‘Fuat Hürcan’ı kaybettik’
Böyle bir olayı anlatmak için yeterli bir cümle değil bu.
Evet, yeterli değil.
Ancak gel de kur yeni bir cümle.
Gel de anlat ne anlama geldiğini.
Anlatamazsın.
Ben de anlatamıyorum.
Anlatamayacağım.
Bazı şeyler anlatılamıyor.
İnanın, Fuat’ın ölüm haberi ulaştığında henüz yarım saat olmuştu.
Ne yapacağımı şaşırdım.
Hayatımda ilk kez bir ölüm haberi alıyormuşçasına çöküp kaldım.
Uzun bir süre bekledim.
Birileri beni niye aramı yor?
Niye başsağlığı dilemiyor diye sorguladım.
Onun en yakın arkadaşı,
Tek akrabası bendim. Gibi geldi.
Herkesten üzüntülerini ifade etmelerini bekledim.
Kendime geldiğimde ise onu tek sevenin ben olmadığımı hatırladım.
Eşi Asuman’ı, iki güzel kızını ve çok değerli bir ismi,
Her kardeşin, ‘abim ’derken gurur duyacağı bir insanı,
Ümit Hürcan’ı hatırladım.
Ve tabi ki benim gibi yüzlerce arkadaşı andım.
Benim de başsağlığı dilemem gerekenler vardı.
Ve geçtim telefonun başına.
Ortak cümle,
Yok, canım, nasıl haber o öyle? Oldu.
Benim gibiydi insanlar.
Erken ölümdü gelen.
Beklenmedik bir zamanda, hazırlıksız yakaladı.
Hazırlığı nasıl olurdu bilmiyorum.
Hazır değildik hiçbirimiz.
Ölüme hazırlıklı olduğumuz mücadele günleri yaşadık biz.
Mücadele sırasında kaybettiğimiz arkadaşlarımız oldu her dönem.
İnanın bu kadar sarsılmadım hiçbirinde.
Ama şimdi,
Ölümüne mücadeleyi mi unuttuk,
Kelle koltukta meydan okuma yaşını mı geçtik bilinmez.
Eski biz değiliz artık.
Gücümüze gidiyor böyle ölümler.
Birçok mücadele arkadaşımızın ölüm haberlerini alır olduk.
Vücutlarımız,
Bedel ödediğimiz günlerin faturasını kesiyor sanki.
Hor kullandığımız,
İşkence gören vücutlarımız, ‘Pes’ mi diyor artık.
Neden diye sormanın,
Direnmenin,
Karşı durmanın,
Kendinden çok,
Başkası için yaşamanın faturası mı bunlar?
Devam edecekse bu ölümler benim rızam yoktur.
İşin kolayına kaçıldığını düşünüyorum.
Ölüm çare değil.
Zor olana yaşamak.
Zor olan ölenin arkasında kalmak.
Zor olan her ölümün,
Senden bir şeyler koparması.
Şu işi bir sıraya sokun lütfen,
Ben ölüm haberi almak istemiyorum.
1970’li yılların başından bu güne getirdiğim hiçbir arkadaşlığın,
Ölüm nedeniyle yok olmasına katlanamıyorum.
Yaşamın her alanında sınanmış,
Her elekten sonra kalbur üzerinde kalmış,
Tüm arkadaşlar;
Kendinize iyi bakın.
Hepinize ihtiyaç var.
Canım arkadaşım Fuat,
Seni geçen hafta kalplerimize gömdük.
Bizimle birlikte olacaksın.
Bizimle yaşayacaksın.
Seni her zaman çok sevdim.
Ve inan bana çok özledim.
Yorumlar kapalı.