Geçen hafta sonu gerçekleştirilen, 48 saatlik sokağa çıkma yasağı öncesinde yaşananlar çok konuşuldu.
Niyetim Bakan istifasına kadar giden süreci anlatmak değil.
Beni üzen ve herkesin üzerinde düşünmesi gereken,
Yasak kararının duyurulmasıyla birlikte sokağa çıkan insanlara yapılan haksız ve acımasız eleştiriler.
*
Eleştiri dedim ama değil.
Çoğu hakaret ve küfürden ibaret.
Üstelik bunlar sadece o küfür arenası haline gelen sosyal medyada yer almadı.
Kendilerini kanaat önderi sanan gazeteci kılığına girmiş ayılar da vardı.
Ve bunlar, kendilerini gazete zanneden paçavralarda yer buldular.
Birisi “yasağı çiğneyen ayılar” diye söz etti onlardan
Diğeri “bunlar zeka özürlü olmalılar” deme cüretini gösterdi.
*
Onların kim olduğunu bir de benden dinleyin.
Hiç kimseye bir açıklama yapmadan 2 saat sonra sokağa çıkma yasağı vardır dersen,
Bu insanların 2 saat içinde ortalığı birbirine katmalarına engel olamazsın.
Engel olamayacağın gibi kınayamazsın.
O insanların evinde olup bitenleri,
Çocuklarının, 48 saatte anne babadan isteklerini bilmeden, bu istekleri yerine getirmeye çalışanları aşağılayamazsın.
*
Gelelim o gece olup bitenlerin arka planına.
Yasak saatine 2 saat kala duyurulan karar toplumda panik yarattı.
İnsanlar bu panikle sokağa çıktılar.
2 gün süreyle evde yaşanacak olası sorunları en aza indirme telaşlarıyla yaptılar bunu.
İnsanların evlerinde çocukları, yaşlıları, hastaları vardı.
Bir de bu çocukları doyurmak ve oyalamak diye dertleri.
Özellikle Yenişehir’de Cumartesi pazarı nedeniyle sokağa çıkarak, bir haftalık ihtiyaçlarını alma alışkanlığı düşünülürse olup bitenleri anlamak daha kolay olacaktır.
*
Bu insanların çoğunluğu ücretlerini “haftalık” veya “günlük” alır.
Onları tanımayız, çevremizde pek görmeyiz.
Ama yoksulluğun olduğu her yerde, bugün kazanan, üç gün kazanamayan, sigortasız, güvencesiz insanlar vardır.
Bunlar Luppo stoklayamaz. Kilerleri de yoktur, stok yapacak paraları da.
Ama onların da reklamlarda gördüğü her şeyi isteyen, eve kapandığı için büsbütün çıldıran çocukları vardır.
Kimse o insanları sokağa çıktıkları için suçlamasın.
Suçlu, suçunu itiraf etti zaten.