8 Ekim 1978’de yaşananlarla ilgili, yazmak da zor, konuşmak da.
Anlamak ve kabullenmek de öyle.
Unutmak ise mümkün değil.
*
Hayatlarında hiç kimseye tokat bile atmamış, üçü Yenişehirli, 7 üniversite öğrencisi genç,
41 yıl önce 8 Ekim günü
Kana susamış katiller tarafından katledildi.
Katillerin kullandıkları yöntem,
Aç kalmış bir hayvanın, avına saldırmasından daha vahşiydi.
Her aşaması, ölmesin acı çeksin, anlayışıyla planlanmıştı.
Ve bizler, o gün onlarla birlikte öldük.
Üstelik ne ilk ne de son ölümümüz oldu.
Ama her defasında yeniden dirildik
*
8 Ekim bu nedenle 41 yıldır unutulmuyor,
Bu nedenle unutturulmuyor.
Her yıl mezarları başında düzenlenen anma etkinlikleri bunun bir parçası.
Bu yıl da 6 Ekim Pazar günü orada olacağız.
Saat 13.00’da heykel meydanında buluşacak,
Önce Yenişehir merkez mezarlığında, Latif Can ve Osman Nuri Uzunlar’ı
Sonrasında ise Çeltikçi köyünde Efraim Ezgin’i mezarları başında anacağız.
*
Bizler bununla yetinmedik, yetinmeyeceğiz.
Bizler, tıpkı onların yapacağı gibi
Hayata ve insana dair ne varsa, İçinde olmaya çalışıyoruz.
Değişirken değiştirmeye, soru sorup itiraz etmeye
Ve her yanlışın karşısında durup, bildiğimizi söylemeye devam ediyoruz.
Bu hep böyle olacak.
*
8 Ekim, ülke genelinde yaşanan acının, yanan ateşin ilçemize düştüğü gündür.
8 Ekim, ateşin düştüğü yeri yaktığı, gerçeği ile yüzleştiğimiz gündür.
8 Ekim, katlanılmaz denilen acının tadıldığı,
Efraim Ezgin, Latif Can, Osman Nuri Uzunlar ve dört arkadaşının,
Gözü dönmüş katillerce öldürüldüğü gündür.
8 Ekim, insanı cani, hayatı yaşanmaz görmeye başladığım tarihin yıldönümüdür.
8 Ekim, insanın insana yapabileceklerinin, sınırsız olduğunu anladığım gündür.
8 Ekim, 41 yıldır dinmeyen acımın tazelendiği,
Çok sevdiğim üç arkadaşımı kaybettiğim gündür.
8 Ekim gülmeyi unuttuğum günün, yıldönümüdür.
Unutmadık, unutturmayacağız.