Şehitlikler dünyanın her yerinde hüzün yüklü alanlardır. Ne tür savaşlarda kaybedilmiş olsalar da hayatlarının baharında toprağa verilen gencecik fidanların buluştuğu, anaların, ailelerin ağladığı yerlerdir.
Hele bir de vatan savunması için canlarını verenlerin yattığı şehitlikler çok daha anlamlı alanlardır. Ulusal Kurtuluş Savaşı sonrasında, Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada barış” ilkesi sayesinde uzun zaman şehit acısı yaşamamış Türkiye son 30 yılda yaşadıkları ile yeniden bu acı ile tanıştı.
Bir de uzak topraklar işgale gelmiş emperyalist ülkelerin askerlerinin can verdiği yerlerde yatan gençlerin mezarları var. Buraları ise işgalciler için hazin olduğu kadar ibret verici yerler. İşgale uğramış bütün mazlum ülkelerin topraklarında şehitlikler olduğu gibi işgal ordularının geride bıraktığı mezarlıklar var.
Çanakkale’de de bizim şehitliklerimiz yanında işgal ordularının da mezarlıkları var. Ne yazık ki yakın zamana kadar işgalcilerin mezarlıkları bizim şehitliklerimizden çok daha bakımlı ve düzenli idi. Buraların bakımını yapan, bekleyen dolgun maaşlı işçiler bir park kadar temiz ve düzenli alanlarda anıları canlı tutuyor. Bizin şehitliklerimizin bakımsızlığı içimizi burkarken başka duygulara kapılıyorduk. Aynı anda da “yine gelirseniz, yine böyle mezarlıklarınız olur” mesajı Çanakkale’den dünyaya yayılıyordu. Bu ibret mesajı ne yazık ki saldırgan ülkelerin saldırganlıklarını önlemeye yetmiyor.
Emperyalist ülkeler kendi evlatlarını gönderemedikleri ülkelere yine sömürge ülkelerinin gençlerini gönderiyorlar. Çanakkale’de Avustralyalı, Yeni Zelandalı, Mısırlı, Hintli askerlerin gönderildiği gibi…
Büyük Atatürk’ün bu askerlerin geride bıraktığı gözü yaşlı analar için söylediği: "Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır" sözleri, O’nun barışçı kişiliğinin bütün dünyaya ilanı gibidir…
Türk ulusu da yakın tarihinde NATO’ya üye olma sevdası ile ne yazık ki böyle bir gaflet içinde Kore’ye asker göndermişti. Şimdi orada biz de hazin ve ibret verici bir şehitliğe “sahip” olduk. Ve ne yazık ki Türk askerlerini Kore’ye gönderenler, Atatürk’ün Anzak askerleri için söylediği sözlerden habersiz gibiydiler…
Şimdilerde bazı çılgınlar yine yabancı ülkelere asker göndermekten söz ediyor. Onlar da Atatürk’ün bu sözlerinden habersizdirler… Atatürk’e olan nefret ve saygısızlıkları gözlerini kör etmektedir.
Çanakkale topraklarındaki şehitlikler, bu ülkenin vatanını kurtarmada yapacağı fedakarlığın sınırları olmadığı gerçeğinin göstergesidir. Bununla birlikte Çanakkale’de işgalcilerin bakımlı mezarlıkları, bu ülkeyi, ya da bir başka mazlum ülkeyi işgal etmek isteyenlerin başına neler gelebileceğinin göstergesidir.
Yüz bir yıl sonra, Çanakkale’de, bu topraklar için canlarını veren şehitlerimizi bir kez daha saygı ile anıyoruz.