Seçimlerden sonra ülkede ilginç işler olmaya başladı. AKP’nin seçim sonuçlarına bakarak tekrar biat etme yarışı başladı. “Yanıldık” diyenler, şimdi “hayır yanılmadık” diyorlar.
Yurt dışında bazı merkezlerin AKP ve RTE’ye yönelik eleştirilerine bakarak “nasıl olsa gidiciler” düşüncesiyle yaptıkları eleştiriler sandık sonuçlarına bakılarak unutuldu bile.
Daha ilginci ise açılım politikalarına ilişkin gelişmeler. “Seni başkan yaptırmayacağız” diyerek sözde AKP karşıtı oyları devşirmeye çalışan HDP “eş-başkanları” AKP çevrelerinden gelen “ver başkanlığı, al Apo’yu” söylemleri ile birden bire çizgi değiştirdi. Hem CHP, hem de HDP, AKP ile el ele yeni anayasa çalışmalarına ve başkanlık rüyalarına giden yolu utangaç şekilde açacaklarını ilan ediyor. Şimdilik başkanlığa razı olduklarını ikinci sınıf sözcüleri ile duyuruyorlar.
Bu arada 40 yıllık “teröristbaşı”, “İmralı canisi”, “bebek katili” Apo’dan da bir kahraman yaratma çabaları yeniden hız kazandı. Yazılıp çizilenleri, söylenenleri duyunca insanın “sen neymişsin be Apo” diyesi geliyor.
RTE’nin Başbakanlığı dönemindeki en yakın çalışma arkadaşı, şimdinin Başbakan Yardımcısı ve Dolmabahçe’deki “açılım” rezaletinin mimarı Yalçın Akdoğan’ın son açıklamaları da gizli bir Apo güzellemesi niteliğinde.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın seçimden 2 gün sonra NTV kanalına yaptığı açıklamaları dikkatli okumak gerekiyor. Bu açıklamalardaki en çarpıcı ifade ise PKK’ya yönelik eleştirilerinde “Öcalan’ı da oraya diri diri gömdüler” suçlamasını yöneltmesi. Yani geçtiğimiz yıllarda ortaya atılan “iyi Apo, kötü Kandilli”, senaryolarının devamı. Bu politikalarla Apo’yu iyi ve uzlaşmacı göstererek başkanlık karşılığı serbest bırakmayı Türk halkına hoş gösterecek yolları açıyorlar. HDP de hemen bu önerinin üzerine atlayarak “Seni başkan yaptırmayacağız” sözünü yalayıp yutuyor. Bu sözleri bir de HDP içindeki “en CHP’li” Celal Doğan’ın ağzından pekiştirerek CHP yönetimini de iknaya çalışıyorlar. Zaten Akdoğan aynı söyleşisinde “diğer partilerle uzlaşmayı sağlamak için her şeyi yapmaya hazırız” diyor.
Evet…
Her şeyi yapmaya hazırlar. Her şeyi, ama her şeyi…
Türkiye Cumhuriyeti diri diri toprağa gömülürken, Türk ordusu diri diri Silivri’ye gömülürken, ekonomimiz çökertilirken, cemaatle el ele verenler, şimdi Apo’yu bir kahraman olarak mezardan çıkarmaya çalışıyorlar. Yeter ki başkanlığı elde et. Yeter ki sözde Osmanlıyı diriltmek adına paramparça bir ülke, paramparça bir ulus enkazı bırak…
Atatürk devrimlerini ebedi olarak toprağa gömmeye yeminli olanlar, şimdi terörist başından bir “Atakürt” yaratma hayalleri pompalayarak Türkiye Cumhuriyetini gömme peşindeler.
Bu tuzağa kendileri düşecekler. Türk halkı bu tuzağa izin vermeyecektir.