Yusuf Has Hacib’in dediği gibi, “Helalin adı kaldı duyan yok, haram kapışılıyor hala doyan yok.”
Alçak olmaya gönüllü olanlar, haram yemeğe doymazlar. Meşru olmayan yollardan kazandıkları servetlerinin memelerini emerler. Bunların cüzdanları genişlemiş ama vicdanları ve karakterleri daralmıştır.
Alçak olmaya gönüllü olanlar, alçaklıklarını gizlemek için ucuz ama gösterişli hayır işlerine soyunurlar. Oysa haram servet ile hayır işleri yapmak, pisliği idrar ile yıkamaktır.
Hz. Muhammet, “Kul hakkı yiyenlerin duası kabul olmaz.”der.
Allahsız peygambersiz bir tek cümle kuramayan, camiler boş dururken sokak aralarında gösteriş namazı kılan bu sahtekârlar haramı asla reddedemezler.
Haram huzuru yok eder. Haramla obezleşenler, daha fazla obezleşebilmek için hayatımızı karartırlar.
Başta bilim olmak üzere serpilip gelişen her şeye saldırırlar. Halkı ezer, sıkıştırır, borçlandırır ve biat etmeye zorlarlar.
Haram yiyenlerin yürekleri kirlidir. Ellerine, gözlerine, boğazlarına sahip olamazlar. Çok yiyip çok bağırırlar. Boğucu bir karanlık içinde yaşarlar. Mutluluk onlara haram olur.
Emekle ve akılla kazanılan bir lira, haram yollardan kazanılan bin liradan daha değerlidir. Haram yollardan kazanılan paradan hayır gelmez.
Atalarımızın dediği gibi “Haram peynire fare musallat olur.”
Hz. Ebubekir diyor ki: “Harama düşmek korkusundan helali bile terk ederim.”
Ülkemizi varlıktan yokluğa düşüren dinciler, cumhuriyetimizin kazanımlarını yok edenler Hz. Ebubekir’i anlayamazlar.
Yazımızı Ömer Hayyam’ın bir sözü ile bitirelim:
“İçin temiz değilse, kul hakkı yediysen hacı hoca olmuşsun kaç para!
Hırka, tespih, seccade, Tanrı kanar mı bunlara? ” Gölge etme başka ihsan istemem” kitabından