Günde Beş Vakit Okuyun
Okuyun. Günde beş vakit okuyun. Kitap okumayan kişinin okuma yazma bilmeyene karşı hiçbir üstünlüğü yoktur. Önünüze çıkanlara engel demeyin, basamak deyin. Türkiye değerli insanların değil, önemli insanların ülkesidir. Hayatınızın her aşamasında bu gerçekle karşılaşacaksınız. Yere çakılmış uçurtmalar gibi çaresizleşmeyin. Herkes düzeyini kendisi belirler. Kendiniz olmayı göze alabilirseniz başarırsınız. Yaşama sevinci gibi gülümseyin. Az korkup çok ümit edin. Düşüncelerinize hemen katılan insanlara güvenmeyin, onlar dalkavuktur. İnsanları sadece kulaklarınızla değil gözlerinizle de dinleyin. Çok konuşup az çalışanların zırvalıklarına aldırmayın.
“Kuma Minnet Eylemem” kitabından
———- ——- ——- ———–
En Adaletsiz Yargı Ön Yargıdır
Ön yargı, bir kişi ya da olaya ilişkin yeterli bilgi edinmeden hüküm vermektir.
İnsanları birleştiren şeyler ayıran şeylerden daha fazla olduğu halde anlaşamazlar. Bunun nedeni ön yargılı olmalarıdır. Bazı insanlardan nefret ederiz çünkü onları tanımayız. Onları tanıyamayız çünkü onlardan nefret ederiz. Ön yargılar, mahkemesiz hükümlerdir. Beyinlerin ve yüreklerin at gözlükleridir.
Ön yargılı kişi içten olamaz. O, kafasını bir noktaya taktığı için diğer noktaları görmez. Ön yargılarının tutsağı olanlar hoşgörüsüzdürler, bağışlamazlar. Farklılıklara katlanamazlar. Kendileri gibi düşünmeyenleri hainlikle, alçaklıkla, onursuzlukla suçlarlar.
Ön yargılı insanlardan çok korkarım çünkü ön yargılı olmak zayıf, çirkin ve acımasız olmaktır. Böyleleri, isteklerini kabul ettirmek için her türlü yolsuzluğa bulaşırlar, her türlü şiddeti uygularlar. Onlar asla adaletli davranamazlar.
Hatalarımızın pek çoğunun nedeni ön yargılardır. Ön yargılı insanlara doğruları anlatmak kör bir insana renkleri tanıtmak kadar zordur. Bunlar, başkalarına tuhaf diyen tuhaflardır çünkü tek kitabın insanıdırlar.
Bazı insanlar düşündüğünü sanır oysa yaptıkları iş sadece ön yargılarını yeniden düzenlemektir. işte bu yüzden olayları ve insanları anlayamazlar. Bunlar kafalarındaki hayalete saldırırlar. Hem kendilerini hem de masum insanları zor durumda bırakırlar.
Benim ön yargılarım yok. Irkçı ve şoven değilim. İyi bir beynim, iyi bir yüreğim var. Ülkem tüm dünyadır. İnsanların renklerine, etnik kökenlerine, inançlarına, mezheplerine bakmam. İnsan olduklarını unutmasınlar yeter.
Gölge Etme Başka İhsan İstemem” kitabından
——————————————————
Zayıf Ve Kötü İnsanlar Nankör Olurlar
Ege yöresinde, nankörlüğü anlatmak için “Kaç sevaptan girme günaha.”derler. Nankörlük körlüktür. Zayıf ve kötü insanlar nankör olurlar. Nankör düne değil güne bakar, kimden çıkarı varsa ona koşar. Nankör kişi bir tek zararımızı görse yaptığımız tüm iyilikleri unutur. Nankörler, gerçekten korunmaya muhtaç insanlara da zarar verirler. İyi niyetlerinin istismar edildiğini gören insanlar, iyilik yapma isteğini yitirirler. Nankörler iyi insanlara her şeyde bir kötülük görmeyi öğretirler. Nankörlük sevginin mezarıdır. Nankör insanın davranışı yılanın dişi gibi acıtır, masumiyeti yaralar. İnsanlara nankörlük yapacak kadar büyük hizmetlerde bulunmayın ama zavallı insanlara el uzatmaktan da kaçınmayın
“Ben Kalender Meşrebim Ama Güzel Çirkin Ararım” kitabından