Evet, herkes hata yapabilir. Belki ben haksızım, belki de sen haklısın. Her ikimiz de haksız olabiliriz. Akıllıca tartışabiliriz. Kişiselliğe dökmeden konuyla ilgili lehte ve aleyhte gerekçelerimizi sunabiliriz. Bu tartışma sonucunda uzlaşamasak bile daha iyi bir anlayışta birleşebiliriz. İşte hoşgörü budur.
Hatalarımızdan bir şeyler öğrenmek zorundayız. Başkaları hatalarımıza işaret ettiğinde hatamızı kabul etmeyi hatta bunu minnetle karşılamayı öğrenmeliyiz. Başkalarının hatalarına işaret ettiğimizde bizlerin de hata yaptığımızı hep göz önünde bulundurmalıyız. Bilge kişilerin de hata yaptıklarını unutmamalıyız. Sürekli ve kaçınılmaz olarak hata yapmak insana özgüdür.
Hoşgörü, bizden farklı olanın varlığını kabul etmek ve onu kucaklama olgunluğunu gösterebilmektir. Mevlana’nın: “Ne olursan ol yine gel.” sözü hoşgörünün ana erdemine işaret ettiği için değerlidir.
Hoşgörüsüzlük mazur görülemez. Hoşgörüsüzlük mazur görülürse hukuk devleti, adalet ve barış zedelenmiş olur. Hoşgörüsüzlüğün sonu şiddet ve vahşettir.
Hoşgörü insanı insan yapan bir özelliktir. Karşımızdakini anlamak için emek sarf etmektir. Hoşgörü göz yummak değildir; bir insanın düşüncelerini ve eylemlerini beğenmesek bile onun yaşam hakkını ihlal etmemektir.
Gördüğünüz gibi hoşgörü kavramı güzel şeyleri çağrıştırıyor. Peki ama herkes hoşgörüyü hak ediyor mu? İnsanlara hakaret edenleri, ötekileştirenleri, aşağılayanları, onlara iftira atanları, hak hukuk ve adalet kavramlarını hiçe sayanları, yasa tanımazları, yetim hakkı yiyenleri, hırsızlık yapanları, emeksiz zengin olanları, zulmeden zalimleri ne yapacağız? Böylelerine hoşgörülü davranabilir miyiz?
Çıkarlarını korumak için ve işlediği suçları kapatmak için her türlü kötülüğü yapan kişilere anlayış göstermek ve hoşgörülü davranmak düpedüz aymazlıktır, suça ortak olmaktır. Bu kişilerin yaptıklarına duyarsız kalmak, üç maymunu oynamak ve onların yaptıklarını görmezlikten gelmek kötülere meydanı boş bırakmaktır.
İnsanları kategorize edenlere, masum insanların hayatlarını karartanlara, çıkarlarını korumak için her yolu mübah görenlere hoşgörü gösterilemez. Onlar eylemlerinin sonuçlarına katlanmak zorundadırlar. Herkes haddini bilmeli.