Hoş geldiniz, sefa geldiniz! Gelişiniz vatana millete hayırlı olsun.
Sahip olduğum köyleri ve marabaları ziyaret etmek isteyen ilk turist kafilesisiniz. O sebeple sizlere bazı uyarılarım olacak. Can ve mal güvenliğiniz için bu uyarılara uymanız gerekir.
Bu uyarılarımı dikkatle dinleyin ki ziyaretiniz hüsranla bitmesin. Sonra yanıma gelip: “Vay ben duymadım, vay ben anlamadım, vay ben bilmiyordum.” diye saçınızı başınızı yolmayın.
Benim topraklarımda demokrasi, insan hakları, özgürlük, eşitlik, adalet gibi gereksiz bitkiler yetişmez. Şaşırıp da yeryüzüne çıksalar bile biz onları hemen koparırız.
Bu topraklarda dünyanın en pahalı etini yiyeceksiniz, en pahalı benzinini tüketeceksiniz. İnterneti ben izin verirsem kullanabileceksiniz.
Burası mantığın, duygunun, acımanın, güvenin bittiği yerdir. Bu topraklarda her canlı bir gün sopayı tadar. Kahramanımız da boldur hainimiz de.
Hırsızlar, üçkâğıtçılar, istismarcılar, şeyhler, dervişler, meczuplar, tecavüzcüler arasında dolaşacaksınız. Kendinize ve eşyalarınıza sahip çıkın. Meydana gelebilecek menfur olaylardan ağa sorumlu değildir.
Köylerimi dolaşırken karşınıza ayı görünümlü yobazlar çıkabilir. Burada güvenlikli bölge yoktur; olmaz dediğiniz her şey olabilir. Şiddet, tecavüz ve taciz olaylarıyla karşılaşabilirsiniz.
Topraklarımda yaşayan çocuklar ve kadınlar nüfusa dâhil değildir. Emeğin değeri tezekten daha ucuzdur.
Marabam; iş güvenliği, eğitim, sigorta, çalışma saatleri, sosyal güvence gibi zımbırtılardan habersizdir. Böyle şeylerden söz ederek marabalarımın kafalarını karıştırmaya çalışanlar, ağaya hakaret suçlamasıyla hapse atılırlar ve o hapisten bir daha çıkamazlar.
Eğlenmek isteyenler, dingonun ahırına gidip eğlenebilirler. Burada kendilerine ayran ve su ikram edilir. Yalnız dikkat edin, zemin çok kaygandır; düşerseniz sizi kaldıran olmaz. Her hareketinizle risk aldığınızı unutmayın.
Hacet gidermek için hayvan barınaklarını kullanabilirsiniz. Küçük bir lira büyük beş liradır. Ağa ve ailesi hacet gidermek için herhangi bir ücret ödemez. Böyle yerlere tahterevalli ile gider.
İsteyen ziyaretçilerimize köylerimizden herhangi birini insanıyla, hayvanıyla devren satabiliriz. Burada şirket kurmanız halinde vergi diye bir derdiniz olmaz; her yıl iflas gösterip hallederiz.
Size ayakkabı kutuları içinde bazı hediyeler vereceğiz. Hediyelerini alanlar, galeyana gelip önüme yatmaya kalkışmasın. Kutuların içinde ne olduğunu sizden başka kimse bilmeyecek. Bu konuda kamuoyuna ihbarda bulunanlar sonuçlarına katlanırlar.
Bu topraklara beyninizle birlikte giremezsiniz çünkü burada düşünülmez sadece biat edilir. Buradaki marabalar ağanın bankasına borç ödemek için yaşarlar. Tüm hırsızlıklar kılıfına uydurularak yapılır.
Burada her kuşu boyadık, sadece leylek kalmıştı. Tam zamanında geldiniz. Buraya akıllı giren deli çıkar.
Şimdi son kez soruyorum. Topraklarımı ve köylerimi gezmek istediğinizden emin misiniz, son kararınız mı?
“Evettt! …
Kâhya! Al şu malları içeri. Al al… “Hükümdar Yol Vermeden Eşkıya Kervan Basamaz” kitabından
