Sırrı Süreyya Önder

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İki haftadır Sırrı Süreyya Önder ile ilgili yazmak istiyorum ama fırsat olmadı.

Bu hafta yazayım dedim. Bir de baktım aramızdan ayrılmış.

Öncelikle cumhuriyetle ilgili söylediklerini kabul etmem mümkün değil. Hele ki ‘cumhuriyet bize ne verdi’ sorusu bizzat bulunduğu yer itibariyle cevabı içinde olan bir sorudur bence.

Cumhuriyet olmasa ücretsiz eğitim hakkından yararlanarak okuyup milletvekilliğine kadar yükselebilir miydi, bunu hiç düşündü mü bilmiyorum.

Dolayısıyla fikirlerinin birçoğu için kendisiyle tartışabilirdim. Ama zaten bence önemli olan da bu. Kendisi her zaman yumuşak üslubu ile konuşmaya, tartışmaya açık bir profil çizdi.

Bu dünyada kimse kimseyle aynı şekilde düşünmek zorunda değil. Hepimizin hayatları farklı, dolayısıyla deneyimleri de.

Ama aynı fikirde olmadığın biriyle tartışabilmek, asgari düzeyde uzlaşabilmek en önemli şey bence. Hakaret etmeden, tehdit etmeden, dinleyebilmek çok önemli bir erdem.

Özellikle bugünlerde hatta son yıllarda en çok ihtiyacımız olan şey.

Bu nedenle Sırrı Süreyya Önder, bu ülkenin siyasetinde çok önemli bir figürdü.

Meclis konuşmalarının birçoğunda hepimizi gülümsetmeyi başardı. İnsan haklarını savunurken söyledikleri, insanların dertlerini önemseyerek elinden geleni yapma çabası saygıyı hak ediyor.

Gezi parkı eylemlerinde kepçenin önüne geçerek dokunulmazlığını kullanması, kendisini ilk tanıdığım yerdi. O gün yaptığı ve söylediği her şey insanlara umut vermişti.

Sonra mecliste AKP’li siyasetçiler için utanma duygusu ile ilgili yaptığı konuşma, hem güldürmüş hem de birçoğumuzun duygularına tercüman olmuştu.

KHK’lılar için yaptığı konuşma da aynı şekilde. Bunların tamamını internette bulabilirsiniz.

Özetle, Sırrı Süreyya Önder insan hakları konusundaki hassasiyeti, haksızlığa uğrayanların yanında oluşu ve konuşulabilecek kadar açık, hoşgörülü ve samimi bir insan portresi çizmesiyle, benim için siyasette saygı duyulabilecek birkaç insandan biriydi. Bu yüzden, bu haber benim için üzücü oldu.

Geldiğimiz noktada ölümün ardından bile kin ve nefret kusabilen bir topluma dönüşmüş olmamız, bu tarz insanlara ne kadar çok ihtiyacımız olduğunu kanıtlıyor.

Biz büyürken ölünün ardından kötü konuşulmaz, hastalıkta, cenazede küslük olmaz diye öğrendik.

O yüzden sosyal medyada küfür, hakaret, beddua, nefret söylemlerini anlamam ya da kabul etmem mümkün değil.

Umarım gittiği yerde iyi olur. Allah rahmet eylesin.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sırrı Süreyya Önder
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.