Yenişehir köyleri (Eğerce Köyü 2)

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yenişehir'i deniz yolu ile Gemlik üzerinden İstanbul'a bağlayan tarihi yol olan Sirkeci Yolu, Gemlik sırtlarını takiben Katırlı üzerinden Burcun, Toprakacak, Menteşe Karacaali ve Barcın altından Yenişehir'e ulaşmaktaydı. Yenişehir'den de Çelebi, Terziler, Eğerce, Kızılköy arasında İznik'ten gelen İpek Yolu ile birleşir. İpek yolunun pek çok kolu Yenişehir arazisi üzerinden geçer. Yenişehir üzerinden Osmaneli ve İzmit yönüne geçen bu kollardan birinin üzerinde bulunan kuleler bugün büyük ölçüde korunmuştur. Eğerce'den doğu yönünde dik yamaçlar ve yeşillikler arasında Göksu (Kocasu) kıyısına inilip, dereyi sağımıza alıp ona paralel bir şekilde yürüdüğümüzde sözü edilen iki kuleyi Göksu'nun tam kıyısında görebiliriz. Yoğun bitki örtüsüyle kaplı bir tepe üzerinde bulunan kuleler; taş, tuğla ve harçla örülmüştür. Birbirini gören iki kuleden biri tam tepede çevreye hâkim noktada, diğeri ise Göksu'ya hakim bir konumda bulunmaktadır. Gözetleme ve emniyeti sağlamak amacıyla yapıldıkları belli olan bu kuleler bölgenin tarihsel değerinde önem arz etmektedirler.

Bugünkü köyün, Osmanlı Devleti'nin kuruluş döneminin hemen ardından öncesinde bulunan ve zaman içerisinde terk edildiği anlaşılan yerleşim alanının yakınına yeni baştan kurulduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Göktekin'de bu savı savunurken köyün 1286-1290 yılları arası etrafının Türkmen nüfusu ile dolmasının ardından buralarda barınamayan Bizans halkının yerleşim alanını boşalttığını belirtmektedir. Bugün yerli köyü olarak bilinmektedir.

Köye ait bilinen en eski kayıt; XV. yüzyıla aittir. Bu tarihte köy müsellem köyüdür. Osmanlı Devleti'nde pek çok görevi yerine getiren müsellemler harp zamanında ordunun geçeceği yolları temizlemek, köprüleri tamir etmek ve yol açmak gibi hizmetlerle mükelleftirler. Buna karşılık barış zamanında da bütün vergilerden muaf tutulurlardı.

Yine XVI. yüzyıl belgelerinde sıklıkla yer alan köy; bu tarihteki kayıtlara göre de müsellem piyade olarak geçmektedir. Bu da köyün bu dönemde geri hizmet kıtalarından oluşan atsız yani yaya bir askeri teşkilatın bünyesinde olduğunu gösterir. Osmanlı ordusunda ilk maaşlı piyade birliği olan bu teşkilat, köyünde en denli eski olduğunu göstermektedir. Bu yüzyılda köyün yanında Şeyh Çiftliği olup, köy Dede Fakıh'ın vakıf köyü olarak görülmektedir. Dede Fakıh'ın kimliği ve yaşamı hakkında detaylı bilgiye ise maalesef vakıf değiliz.

Köye ait bugün ayakta olan en eski eser ise tarihi hamamıdır. Söz konusu hamam 1597 yapım tarihi ile XVI. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Erken dönem Osmanlı mimarisine ait olduğu ilk bakışta belli olan hamam bugün atıl durumda olup hizmet vermemektedir. Hamam dikdörtgen zemin üzerine oturtulmuş, kubbeli yapısıyla dikkat çekmektedir. Köyün ihtiyarları, köyün altındaki derenin kenarında ikinci bir hamam olduğunu söylemekte iseler de bunun kanıtı mevcut değildir.

Köyde bulunan diğer bir önemli eserde köy meydanında bulunan ve 700 yıldan daha yaşlı olduğu bilinen tarihi çınar ağacıdır.

Köyden çıkan bir değer: Hacı Ali Efendi Hoca

1835 veya 1836 yıllarında Yenişehir'in yegâne sahibi olduğu bilinen Sarıcaoğlu namıyla maruf Bacaksız Osman Ağa delâletiyle Süleyman Paşa Medresesi'ne Başmüderris olarak atanan Kırşehirli Ömer Hoca Efendi'nin değerli bilgin ve din adamları yetiştirmişti. Bunlar arasında en önemlileri; Ali Efendi Hoca, Mahmut Celâleddin Efendi, İlyascalı Hacı Ahmet Efendi,  Hanlıoğlu Hacı Seyit Ahmet Efendi, Hacı Ahmet Hulusi, Ahmet Şakir ve Şerif Efendidir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Yenişehir köyleri (Eğerce Köyü 2)
Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.