Köyde yaşanan sel felaketi
21 Eylül 1968 Cumartesi günü sabahı 06:00-06:30 sıralarında başlayan fırtına ve dolu yerini kısa zamanda bir felakete bıraktı. Oluşan sel sonucu köyde birçok ev oturulamayacak derecede zarar görürken, felaket köyden bir de can almıştı.
O gün yaşanan felaket çevrede en büyük hasarı ve ölümü Çelebiköy'de yaptı. Fakat tahribatlardan Köprühisar, Avşar, Alaylı ve hatta Yenişehir merkezi de nasibini fazlasıyla aldı. Eğerce köyü selin ardından bir daha eskisi gibi olmayacak şekilde etkilendi. Birçok aile evlerini onarıp, geçmiş hayatlarına dönmek yerine göçü tercih etti.
Gelenek ve Görenekler
Eğerce Köyü gelenek ve göreneklerine bağlı, ataerkil aile düzenine sahip düğünleri ve özel günleri ile geçmiş ile bağlarını koparmayan bir köydür. Köyde her yıl hıdrellez kutlamaları yapılmaktadır. Mayıs ayının 5 ile 10'u arasında herhangi bir günde köyden toplanan erzaklar ile yemekler yapılıp, kutlamalara çevre köylüler davet edilir. Hıdrellezden birkaç gün sonra da köyün yakınlarında bulunan Erenler denen bölge ziyaret edilerek dualarla birlikte yemek programı düzenlenir. Köyde erenlere çıkılmadığı yıllarda yağmurun yağmayacağı ya da yağan yağmurun mahsule zarar vereceği inancı hâkimdir.
Yıllar önce yaşanan bir olay Erenler bölgesine olan inancı arttırmaktadır. Altın aramak için bölgede bulunan yatırı kazan iki kişiden birisi tam kazı sırasında kafasında gaipten bir darbe hisseder. Korkup kazı işini yarım bırakan ikili derhal buradan uzaklaşır. Fakat bu ikiliden birisi kısa bir süre sonra vefat eder. Köylülerse bu olay sonrasında yatırın rahatsız olduğunu ve bu kişiyi cezalandırdığını söylerler.
Kurtuluş Savaşı Yılları
Köy, Kurtuluş Savaşı sırasında stratejik bir öneme sahip olmuştur. İnönü Savaşları sırasında Yunan ordusu ile yapılan çetin mücadeleler düşmanın her geri çekilmesi ve ileri harekâtları köy ve çevresini kanlı mücadelelere tanık etmiştir.
2 Ağustos'ta Köprühisar'dan Eğerce Avdan köyleri yönünde ilerlemeye başlayan iki top ve bir süvari bölüğüyle desteklenmiş bir Yunan piyade alayı karşısına zayıf piyade güçlerini alarak köyü işgal etmiştir. Eylül ayının 21 inde Bursa'nın doğu ve kuzeydoğusundaki Türk birlikleri (Süvari Tugayına bağlı müfrezeleri ve 21. Süvari Alayı) İnegöl – Pazarcık – Karaköy karayolunu ele geçirince milli birlikler harekete geçmek ister. Avdan batısı – Eğerce – Gündoğdu doğusundan saldırıya geçilir. Ancak kuzey kesimdeki birliklerin karşılaştığı şiddetli direniş, güney kesimde ise cephane yetersizliği ve yoğun sis nedeniyle saldırı durdurulmak zorunda kalınır.
Bu işgal öncesi paniğe kapılan halk köylerini terk ederek Pamukova tarafına doğru çekilmiştir. Pamukova Ciciler köyünde bir müddet zorunlu kalan halk bu bölgede faaliyette olan çetelerden rahat bulamayarak bir süre sonra geri geldiyse de köylerine yine girememiştir. Bir kaç zaman yine düşman işgalinden boşalan Yenişehir'de kalan köylü ancak Yunan ordusunun tamamen çekilmesinin ardından köylerine geri dönebilmiştir.
Köylerine dönen halk, köyü bıraktıkları gibi bulamadılar elbette. Köyleri tamamen yakılıp yıkılmış ve yağmalanmıştı. Cami dâhil evler, samanlıklar ve birçok yer harap halde idi. Köyün meydanında bulunan tarihi çınar ağacı bile be tahribattan nasibini almıştı. Yunan işgali sırasında o çınar da ateşe verilmişti. Kullanılamayacak duruma gelen caminin yerine o çınar ağacının yanına ardıç ağacından ahşap bir minare yapan köy halka bir müddet bu minareyi kullanmıştı.
Milli Mücadele'nin buhranlı dönemlerinde daha çok lojistik amaçlı önem arz eden bölge de bizzat Atatürk tarafından verilen emir ile Bandırma – Osmaneli arasındaki irtibatı sağlaması amacıyla yol açılmıştı. Özellikle Sakarya Meydan Muharebesi sırasında kullanılan yol sayesinde Osmaneli ile irtibat sağlanmış ve orduya silah ve cephane bu yoldan gönderilmiştir.
1998 yılı sonlarında bölgeyi ziyaret eden ve köylülerden yolun hikâyesi dinleyen Bursa Milletvekili Kemal Demirel'in girişimleri ile tekrardan düzenlenen 27 km'lik yol 15 Kasım 1998 günü düzenlenen bir tören ile dikilen tabelanın ardından "Atatürk Yolu" olarak ilan edildi. Devam edecek.