Kurtuluş Savaşı Yılları
Yenişehir'in gerek ilçe merkezi ve gerekse köyleri Kurtuluş Savaşı boyunca savaşı ve işgali deyim yerindeyse iliklerine kadar hissetmiş mevkide bulunmaktaydı. İncirli Köyü de milli mücadelenin o buhranlı günlerinde çile çeken köylerimiz içerisinde yer almıştır.
Yenişehir'in ilk işgali olan 27 Ekim 1920 günü Köprühisar köyüne kadar ilerleyen Yunan birliği ertesi günü civar köylere süvari dağıtıp Rustum, Akdere, Hayriye köyleriyle birlikte İncirli köyüne de ulaşmıştır. O vakte kadar köyde mevzi kuran 24. Tümene bağlı Milli Tabura ait bir batarya sayıca düşman birliğinden az olması nedeniyle emir alarak geri çekilmek zorunda kalmıştı. İlk olarak 28 Ekim günü köye ulaşan düşman süvari birliği köydeki koyun ve yoz hayvanatı toplamış, köylüye ait zahireyi de gerek köyden gerekse çevreden temin ettiği angarya arabalarıyla Bursa tarafına nakil etmiştir.
Yenişehir'in ikinci kez işgal edildiği 6 Ocak 1921 tarihinin ardından bölgede yeniden hareketlilik başlamıştı.
6-7 Ocak 1921 günü Yunanlıların 30. İzmir Alayı bir dağ ve sahra taburu bulunan birlikleri 143. Alayımız tarafından karşılanmış, direniş harekâtı başlanmış karargâhtan gelen emir ile düşmana karşı İncirli mevzilerinde oyalama taktiği ile küçük çaplı çarpışmalar yaşanmıştı. 7 Ocak günü 143. Alay Komutanı Köprühisar-Rustum hattını 3. Tabura bırakarak geceden faydalanıp daha doğudaki İncirli sırtlarına intikal etmiş ve burada savunma tertibi almıştır.
8 Ocak günü sabahı Yunanlıların İncirli mevziisine yönelttiği taarruz saat 09.00 da 143. Alay J. Taburu ile 32. Alayın 2. Taburu tarafından geri püskürtülmüştür. Aynı gün Batı Cephesi Komutanlığından gönderilen telgraf emrinde 24. Fırkanın İncirli ve Nazifpaşa mevzilerinde üstün bir taarruza karşı azami vakit kazanmak için müdafaada kalmaları emri ulaşmıştı.
Yunan birliklerinin istilasından kurtarılan köy Gündüzbey Taburu himayesine verilirken, bölge daha sonra Kocaeli Grup Kumandanı Ayıcı Arif Bey emrine verildi. Ayıcı Arif Bey'in lakabı savaş günlerinde Mezitler bölgesinde bulduğu bir yavru ayıyı sahiplenerek yanından hiç ayırmamasından geliyordu. Gittiği yerlere bu küçük ayı yavrusunu da götürüyor ve yörenin çocukları ile güreştiriyordu. Söz konusu Ayıcı Arif Bey'in ismi daha sonraki yıllarda Atatürk'e karşı yapılan İzmir suikastı failleri içerisine anıldı. Bu sebeple yargılandı ve infaz edildi.
23 Mart 1921 tarihinde ileri harekâta yeltenen Yunan birliği karşısında Batı Cephesi Komutanlığından 1 Tümen Komutanlığına gönderilen telgraf emrine göre düşmanın İncirli Nazifpaşa hattında mümkün olduğunca oyalanması emri verilip, mecburiyet halinde bölgede bulunan birliklerimizin İnönü mevziisinin gerisine kadar çekilmeleri emri verildi.
24 Mart günü Yenişehir merkezinden saat 08.30 da taarruza başlayan Yunanlılar İncirli mevziisini işgal ederek Bilecik'in kuzey sırtlarına kadar ilerleyişlerine devam etiler. Bölgede bulunan 5. Piyade Alayımız fazlaca direniş gösteremeden çekilmek zorunda kalmıştı.
3 Nisan günü İncirli mevzilerinde tekrardan hareketlilik başladı.. Söğüt ve Bilecik arasındaki düşman birliklerine saldırıya geçen Beşinci Süvari Alayı, bir alay piyade ve bunlara ilave iki bölük süvari ve bir bataryadan müteşekkil birliklerimiz akşamüzeri 18.45 gibi İncirli mevzilerine ulaştılar. Düşman bu çarpışmalarda on ölü vermiş ve ikisi yük birisi binek olmak üzere yol üzerinde yakılmış üç otomobili terk ederek çekilmek zorunda kalmıştı.
10 Temmuz 1921 gümü Yenişehir'in Yunanlılarca 4. kez işgal edilince Yenişehir'de bulunan Mürettep Süvari Tugayı vaktinden önce İncirli mevziisine çekilmişti.
İşgali takip eden günlerde düşman birlikleri ileri harekât hazırlıklarını tamamlamalarının ardından 12 Temmuz'da sabah 8.40 da ileri harekete geçilmişti. İlerleyen düşman birlikleri akşam yirmi civarında İncirli mevziisine dayanmış fakat İncirli'yi ele geçirememişti. 15 Temmuz günü ileri harekâta geçen Kolorduya bağlı birlikler 15.00 a doğru İncirli mevziisini tekrardan ele geçirdiler.
Köylülerin belirttiğine göre İncirli Mevziisi olanak kayıtlarda sürekli olan geçen yer şimdiki köyün hemen doğusunda ovaya hâkim bir tepe olan ve bugün Çömez Tepe olarak anılan mevkidir.