Köyün konumu
Yenişehir ilçe merkezinin güneydoğusunda Bilecik il sınırının yakınında bulunmaktadır. Tarihi ve doğa güzellikleri ile yaklaşık 475 mt rakımda konumlanmıştır. Kuzeydoğusunda bulunan Yarhisar köyü mesafe olarak çok yakınında olup, iki köyün arası 1 km kadardır. Güneyinde Abadiye ve Çiçeközü arazileri, batısında Yazılı arazileri ile sınırı bulunur. Yenişehir'e mesafesi yaklaşık olarak 14 km'dir. İlçe merkezinden İnegöl yolu istikameti takip edilerek şehri çıkmadan sol tarafa yakın çevre yoluna sapılıp OSB yanından, Mahmudiye Köyü üzerinden ulaşılabildiği gibi, Subaşı köyü içerisinden geçilip Yazılı üzerinden de köye varmak mümkündür. Daha çok tercih edilen yol Mahmudiye üzerinden devam eden yoldur.
İsminin kökeni
Eski kayıtlarda Karaomca (Kara-Omca), Kara-Amca ve hatta Karayonca gibi isimlerle anılan köyün isminin kökeni hakkında birkaç farklı sav bulunmaktadır.
Osman Gazi'nin silah arkadaşlarından olan, Yarhisar ve Bilecik kalelerinin alınmasında büyük yararlığı bulunan Bizans'a ait Harmankaya tekfuru iken Müslümanlığa geçen Köse Mihal ile ilişkilendirilmektedir. Kaplanoğlu'na göre köy ismini Köse Mihal (Kara Mihal)'den almıştır. Köse Mihal'in Yarhisar'ın alınmasına olan faydasından dolayı bu köy ona verilmiş, Orhan'ın babasının arkadaşı olduğu içinde "Kara-amca” olarak anıldığından bu adı almıştır.
Köyün ismi konusunda bir başka tezde bazı kayıtlarda Osman Gazi'nin akrabası olarak gösterilen Kara Tigin ile bağlantılıdır. Köyün isminin köyün kurucusu olarak kabul edilen "Karaamca” lakabıyla anılan Kana Tigin'den geldiği tezini savunan tarihçi sayısı da oldukça fazladır.
Köyün ismi hususunda bir başka söylenceye göre; köy önceleri Yarhisar'ın yoncalığı durumunda küçük bir çiftlik yeri imiş. Kara yoncalık diye diye bu tabir zaman içerisinde önce Karaomca'ya sonraları da Karaamca'ya dönüşmüş.
Köyde yaşlıların anlatımları ise bir zamanlarda karınca gibi çalışkan insanlarının bulunmasından karınca ismi zaman içerisinde Karaamca'ya dönüşmüştür.
Bizce; Kara Tigin ve aşiretinin köyü kurmuş olması, isminin buradan geldiği tarihsel gerçeklere daha uygundur.
Yılanlı Kaya
Köyün doğusunda, köyden Bilecik'e giden yolun solunda kayacıklardan oluşmuş bir tepe görünümündedir. Yakından dikkatlice bakıldığı zaman kayanın üzerinde yapışmış olarak duran kabuklu fosiller dikkat çeker. Köylülere göre eskiden daha büyük fosiller bulunurken gerek çobanlar gerekse de meraklıları tarafından zaman içinde bu büyük fosiller kırılıp yok edilmişlerdir. Bugün geçmiş günlerdeki gibi büyük fosiller ile kaplı olmasa da hala kayanın tamamı fosille kaplıdır. Kayanın parçalar halinde kırılan yerlerinin altında yeni fosiller olduğu gözlemlenmektedir. Bir taraftan insan eli ile aşınan kaya, bir taraftan da doğanın aşınma gücüne karşı direnmektedir.
İkizoluk, İkiztaş
Yılanlıkaya olarak bilinen yerin hemen doğusunda, yoldan Yılanlı kayaya dönmeden, çeşmenin yanından sağa sapılarak 300-400 mt civarı yürüyüş mesafesinde çalılar içerisinde oyulmuş bir çift kaya yer almaktadır. Birbirine yapışık bir bütün olarak duran kayaların yan taraflarında belli belirsiz şekiller yer alır. Kayanın üst tarafları ise oluk şeklini almıştır. Burada kayalara oyulmuş iki lahit bulunmaktadır. Olasılıkla lahitler zaman içerisin de defineciler tarafından yağmalanmıştır.