1 Kasım’da yaşanan vahşet 5 Kasım tarihinde ilçeye gelen Mutasarrıf Ekrem Bey tarafından raporlandı.[i] Batı Cephesi Komutanlığı makamına yazılan bu raporda özetle;
“Yenişehir’de sivil ve askeri dairelerle bunlarla bitişik veya dolay çarşı ve dükkânlar Yunanlılar tarafından soyulduktan sonra tümüyle yakıldığı ve Yenişehir ve etrafından topladıkları üç yüz öküz arabasıyla el konulmuş malları götürdükleri ve bu arada beş yüze yakın eşraf ve ahalinin gençlerinin de beraberinde götürüldüğü….Yunanlılar tarafından tüm İslâm mabetlerinin halı ve kilimleri alındıktan sonra pislendiği ve Köprühisar’la Yenişehir arasındaki ovadaki on dokuz köyün eşya ve hayvanatı ve hatta tavukları gasp edildikten sonra tamamının yakıldığı ve topluca on yedi köy soyulduktan sonra evlerin sanki bir özel lütuf olarak sahiplerine bağışlandığı… Birçok dul kadınların ve bakire kızların ırz ve namuslarına tecavüz edildiği ve Yenişehir’i yakmak için her tarafa gaz serperek ateşlendiği sırada bomba seslerinin işitildiği ve bu olayın Yunan askerleriyle o sırada kuşatılmış bulunduğu… Yenişehir çevresinin hâlen bir ören yerine dönmüş bulunduğu ve telgraf tellerinin kırılmış ve direklerinin de testerelerle kesilmiş olduğu…” belirtilmektedir.
9 Kasım 1920 tarihinde de Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisinde Karesi mebusu Vehbi Bey söz alarak Yenişehir’de yaşananları meclis kürsüsünden vekillere anlatmıştır. Epeyce uzun olan konuşmasına şu şekilde başlamıştır;
“Bilhassa son aldığımız malûmatta, Yenişehir'de yapılmadık fecayİ kalmamıştır, ne ismet kalmıştır, ne de servet kalmıştır ve ne de memlekettin emlâk ve hayvanatı kalmıştır. Hükümet konağı hiç kimseye düşman değildir, haydi düşmandır diyelim, fakat belediye dairesi de düşman değildir ya?.. Cami düşman değildir ya?.. Çarşı düşman değildir ya? Bu fecayi hep İrtikâp edilmiştir. On beş yirmi köy yakılmıştır.[ii]”
Pliziyotis’in günlüğüne geri dönelim. Günlüğün Yenişehir ile ilgili kısımları 5 Ocak’ta yani Yenişehir’in ikinci kez işgal edildiği 6 Ocak 1921 tarihinden bir gün öncesine denk geliyor. Pliziyotis’in o gün moral olarak çökük, bitkin, savaştan usanmış olduğunu anlıyoruz. Sanırız ki Yunan ordusunda savaşan askerlerin birçoğu artık savaşmaktan bıkmış durumda.
“5 Ocak 1921: …,Köyün dışına kamp kurduk ve yeni tabur komutanı Fotopulos, vatanseverlikle ilgili bize saçmaladı. Bize yarın, ya da öbür gün taarruz yapılacağını, emir aldığımız takdirde Eskişehir'e yürüyeceğimizi söyledi! Orada dinlenecekmişiz!!! Bu son yolculuğumuzmuş!!! Oradan demiryoluyla evlerimize gidecekmişiz! … ve daha bir sürü saçmalık…” devam edecek
İstiklâl Harbi esnasında Yunan zulmünü anlatmak amacıyla Yenişehir bölgesinde çekilmiş bir fotoğraf