Yenişehir’in Yunan Ordusu tarafından ikinci işgalinin ardından dokuz günlük zülüm yaşanmış ve 14 Ocak tarihinde Türk Ordusu’na ait birlikler tekrardan Yenişehir’i ele geçirmişlerdi.
Pliziyotis’in de 7 Ocak tarihinden sonra günlüğüne aldığı not tam da ikinci işgalden kurtuluşun bir gün öncesine ait.
O gün İzmir Tümenine bağlı olan bir birlik Yenişehir bölgesinde savunma düzeni alır. Savunma düzeni özellikle Köprühisar mıntıkasında yoğunluk kazanır.
13 Ocak 1920:…Köprühisar ve köprüyü geçiyoruz. Yiyecek almak için aşağıda duruyoruz. Üççeyrek kadar oturduk. Tüm asker geçtikten sonra, …istihkâmcılar köprüyü uçurdular. Bizi takip edenlerden epeycesi köprünün diğer tarafında kaldı. Evlatlarından bir kısmı bizim tarafımızda kalırken, anneler öbür tarafta kaldılar. Bir tarafta kadın, diğer tarafta kocası. Daha bir sürü şey. Bunlar, özgürlüğün nimetleri!! Ve de medeniyetin! Her neyse. Bu ileri hareket epey bir köyü, binlerce sakin insanı tahrip etmek ve bizim de bu gariplikleri çekmemiz için yapıldı!
14 Ocak tarihinde Gökbayrak Taburuna ait birliklere, Köprühisar’da ki düşman birliklerinin toparlanmasına fırsat vermeden saldırı emri verildi. Gökbayrak taburunun yaptığı baskın başarı ile sonuçlandı. Öncesinde daha gerilerde bulunan mevzilerinde toparlanma buyruğu alan Yunan birliği de çekilmeye başladı. Böylece; Yenişehir’i boşaltan Yunan birliklerinin ardından Gökbayrak Taburu Yenişehir’e girdi.[i]
1921 yılı Ocak ayı ortalarındaki Yunan Ordusunun geri mevzilere çekilmesi onlara toparlanma süreci vermiş oldu. 21 Mart 1921’de başlayan 12 Mart 1921’de tamamlanan Londra Konferansı görüşmelerinde istediklerini alamayan itilaf devletleri Yunan hükümetine baskı yapmaya başlamıştı. İngiltere Başbakanı Lloyd George Yunan temsilcilere hitaben “Hiçbir şeyi şansa bırakmayın, başarısızlığınız Türkleri ele avuca sığmaz duruma getirir” diyerek Anadolu’da bir kez daha Yunan saldırısının fitilini ateşlemiş oldu. 19 Mart 1921 günü Küçük Asya Ordusu başkomutanı General Papoulas 23 Marttan itibaren saldırıların başlayacağını hükümetine bildirdi. Aynı gün Yunan Kralı Konstantinos da bir bildiri yayınlayarak; Anadolu’da ki Hıristiyan halkın orduya katılmalarını talep etti.
23 Mart günü saldırıya geçen Yunan birlikleri aynı gün Yenişehir’i üçüncü kez işgal etmiş oldu. O gün Pliziyotis’in günlüğünde yazdıklarına göre kendisinin 10. Tümen’de savaşmakta olduğunu anlayabiliyoruz.
General Leonardopulas komutasındaki bu tümen Müslümsölöz ve Burcun köylerinde bulunan hazırlık mevzilerinden harekete geçtiler. Bünyesinde Kral Konstantinos buyruğuna uyan 200 kişilik Rum ve Ermeni çeteleri de barındıran tümen geçtikleri köyleri yakarak talan ederek saat 14 gibi Yenişehir’e vardılar.[ii] Pliziyotis bu günü günlüğünde şu şekilde ifade etmektedir.
23 Mart 1921: …Köylerden geçiyoruz. Bayırköy, sonra Kapıcılar ki yanıyor, sonra Yuğurdere, bu da yanıyor. Aşağıda bir başka köy, o da yanıyor! …Önümüzde tüfek sesleri, zaman zaman da top sesleri duyuluyor. Akşamüstü Yenişehir'i geçmiştik. Devam Edecek
Yenişehir ve çevresinde Yunan Ordusu ile kahramanca savaşıp Yenişehir’in çevresinde başarılı çarpışmalara giren Gökbayrak Taburu ve Tabur Kumandanı Cemal Bey