2016 hepimiz için zor bir seneydi sanırım ve 2017den umutluyduk. İlk saatlerde gelen haber ise hepimizi bilmediğimiz bir korku ve umutsuzluğa sürükledi maalesef. Birçoğumuz bugün de ölmedik şakası yaparken aslında içten içe hayatımızdan endişe eder olduk. Oysa tam bir teslimiyetle ve umutla yazmıştım yeni yıl için düşüncelerimi. Şimdi paylaşmak istiyorum. Belki birilerine umut olur.
Özgürleştiğimi hissediyorum içimdeki yüklerden. Yeni bir hayatın kokusu geliyor burnuma. Ne çok şey yaşadım 31 yılda. Gelenler, gidenler, bitip başlayanlar, kalmakta ısrar edenler, tüm ısrarlarıma rağmen olmayan ya da hiç aklımda yokken olanlar…
Herkes 2016 çok kötü bir yıldı diyor.2017’den ise umutlu. Umut bu, insanın içinde hiç bitmiyor. Bitse yaşayamazdık sanırım.
Ben yılların hesabını hiç tutmadım hayatımda. Bu yıl nasıldı diye hiç muhasebesini yapmadım. Yaşadığım ülke için zordu gerçekten, her gün başka bir acıya uyandık.
Acı öyle bir duygu ki, burnunun dibinde olmadığında yalnızca şükredersin. Burnunun dibindeyse zaten soluğun kesilir, sesin çıkmaz.
Herkesin bir sınavı var bu hayatta. Hatta her an’ımız bir sınav. Hangilerini verebiliyoruz veya hangilerinden kalıyoruz bilemiyorum.
Gerçek şu ki hayatın her anı bir savaş. Pes edip kenara çekildiğinde bile yapışıyor yakana. Kimi zaman yorgun ve umutsuz olsan da içine çekiyor seni. Ertelediğindeyse katlanarak geliyor üstüne. Yani yapılabilecek pek de bir şey yok. Nefes aldığımız sürece devam savaşmaya.
2016 nasıl bir yıldı bilmiyorum benim için. İyisi ve kötüsü kendi içinde, toparlanıp gidiyor işte diğerleri gibi. Hesabını tutmak, yenisi için büyük kararlar almak bir işe yarar mı onu da bilmiyorum.
Ben zaten uzun zamandır büyük kararlar almıyorum. Hayatın benim kararlarımla yada kararsızlıklarımla ilgilendiğini de pek sanmıyorum.
Bence yaşadığımız günden başka planlanabilir bir şey yok hayatta. Önümüze her zaman iki seçenek geliyor ve hepimiz aklımıza ya da kalbimize en yakın geleni seçip devam ediyoruz.
Üstelik bu her an ve her şeyde oluyor. Bir anlamda her an yolumuzu çizmemize izin veriyor hayat. Önümüze gelen seçeneklerse sınavlarımızla ilgili. Ancak beynimizle yolu öngörmeye çalışırken seçeneklerimizi es geçiyoruz çoğunlukla.
Ben 2017’den sadece an’ın içinde kalabilmeyi diliyorum. Aklım ve kalbimle, yaşadığım her anı hissedebilmeyi.
Çünkü artık biliyorum ki kalbim bana doğru yolu gösterecek ve aklım da bugüne kadar ki deneyimlerimle yolumu aydınlatacak.
Çünkü biliyorum ki bunun dışındaki her şey başıma gelmesi gerektiği için gelecek.
Çünkü hayat bu. Fark edebilmekten ibaret.
Çünkü yaşadığımız her şey bizimle ilgili.