İki haftalık aradan sonra yeniden merhaba.
ilk yazımı farklı düşünmüştüm ama yazmadan duramayacağım bir yaşanmışlık paylaşmak istiyorum sizinle.
Bir kısmınızın belki bildiği ancak benim henüz öğrendiğim ve çok rahatsız olduğum bu durum, umarım okurları da biraz rahatsız eder.
Uzun zaman sonra bir uçak seyahati sonrası Bursa’ya gitmek için bilet almak üzere Burulaş’a gittim.
Otobüste yer olmadığını, bir sonraki otobüse bilet verebileceklerini söylediler. Tamam.
Arkamdan gelen beye erkekler için son bilet diyerek bana bilet vermedikleri otobüse bilet verdiler.
Nasıl yani?
‘Bayan’ için koltuk yok.
Nasıl yani?
Sistem yabancı kadın ve erkeği yan yana oturtmuyor.
Nasıl yani?
Kimin yanında oturacağıma benden başka kim karar verebilir?
Yabancı bir erkek yanında niye oturmak isteyesiniz ki dedi görevli.
Bu benim tercihim değil mi sonuçta amacım seyahat etmek.
Ama değilmiş. Sistem benim yerime seçim yapıyormuş.
Pardon anlamadım.
Kadınlar ve erkekler eğer evli değillerse yan yana oturamazlar mı?
OTURAMAZLARMIŞ.
Aklı başında bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının bundan rahatsız olmamasının tek sebebi, kendi zihninin rahatsız olmasıdır diye düşünüyorum.
Bu uygulama devam edebildiğine göre pek rahatsız olan yok demek ki.
Bu gerçekten korkunç.
Kaybettiğimiz her şeyin sebebi zaten bu rahatsız olmama hali değil mi?
Gittikçe umudumu kaybediyorum.
Kendim için değil, yakınlarım için de değil. Biz bir şekilde hayatımızı korumanın bir yolunu buluruz da, yeni nesil için korkuyorum.
Nasıl bir hayatları olacak tahayyül edemiyorum.
Bahar gelsin çok istedim.
Kendim için değil. Çocuklar için.
Bizim hayatlarımız zaten heba oldu. Bari çocuklar gülsün istedim. Umut yeşersin istedim. Olmadı. Olamadı.
Üzgünüm gerçekten çok üzgünüm.
Pes ettim mi? Asla.
Bugüne kadar beni ben yapan hiçbir şeyden vazgeçmedim. Tabii ki vazgeçmeyeceğim.
Ama keşke ebeveyn olmuş jenerasyonumuz da en azından benim kadar rahatsız olsa. Kendileri için değil, çocukları için.
Çünkü çocukları yurtdışında okutmak için uğraşmak çözüm değil. Çözüm burada okumayı isteyecekleri bir toplum oluşturmak.
Çözüm yurtdışına yerleşmek değil. Burada yaşayabilecekleri bir toplum için çalışmak.
Keşke bunu biraz düşünseler.