Siyasi partiler de dahil olmak üzere,
Hangi dernek, hangi sendika, hangi sivil toplum kuruluşu olursa olsun,
Konumuz, bu yapılanmaların değişimi ve gelişmesi olduğunda,
Tartışma, döner dolaşır, bireye gelir.
Bu durum çoğu zaman, “malzeme bu” şeklinde ifade edilir.
*
Bu yapılanmaları oluşturan üyeler, birey değilse
Kendi doğruları ve yanlışları oluşmamışsa,
Rehberleri eşliğinde hareket eder ve sorun, bireyle sınırlı kalmaz.
Bireydeki zafiyet, onun gittiği her yerdeki insan ilişkilerine yansır.
Bu insanların, rehberlerini değiştirmeden, kendilerini, değiştiremezsiniz.
Onlar sadece rehberlerinin izin verdiği ölçüde ve onlarla birlikte değişim yaşarlar,
Bu da yeni rehbere uyum sağlama çabasıyla sınırlıdır.
*
Eskiden krallar, padişahlar veya hükümdarlar yönetirdi toplumları.
Daha sonra bu hükümdarlar kendilerini temsil edecek bakanlara devretti bazı sorumluluklarını.
Bu onların tercihi ile olmadı.
Yönetemez oldular.
Sorunları, tek başlarına çözemez hale gelmeleri getirdi onları bu noktaya.
Hacmi büyüse de sorunun adı değişmez
*
Toplumun vazgeçilmezi durumundaki siyasi partilerden başlayan ve derneklere kadar her örgütlenmenin temelinde birey vardır.
Gönüllü kuruluşların başarıları, bu bireylerin gayretleriyle mümkün olur.
Birey olamamış üyelerden oluşan örgütlenmeler için ise aynı iddiada bulunmak doğru olmaz.
Orada işler, temsilcilik düzeyinde olur ve bu temsilci çoğu zaman başkandan ibarettir.
Bu da bu örgütlenmelerin değişim ve gelişim sürecini olumsuz etkiler.
*
Bu durumun ülke yönetimine yansıması da aynı oranda yararsız ve olumsuz olur.
Oy kullanarak iradesini yansıtan halkın ya da üyenin tercihleri önemsizleşir.
Gerek gönüllülük esasına göre kurulmuş örgütlenmelerde,
Gerekse yerel ve merkezi yönetimlerin belirlenmesinde,
Söz ve karar sahibi gibi görünenler, karar aşamasında bulunamazlar.
Hem karar hem de uygulama aşamasında olması gerekenlerin olmayışı,
Yönetim hatalarına ve bunların sürüp gitmesine neden olur.
*
Bireyin ön plana çıktığı yapılar kurulamaz.
Birey, kendi hak ve sorumlulukların bilmeden,
Toplumsal yaşam içinde, kurumsal bir düzen kurmak zorlaşır.
Hayatın her alanındaki eksik ve yanlışların, bir türlü düzeltilemiyor oluşunun nedeni de budur.
Beceriksiz ve kimliksiz rehberlerden bağımsız,
Bireylerden oluşan bir örgüt yapısı,
Herkesin özlemi olsa da bunu başarmak her zaman kolay olmaz.
*
Belki de sadece bu nedenle,
Çok üyeli yapılanmalardan ziyade,
Bireylerden oluşan kadrolar daha çok önemsenmeli.
Aidat ödeme gereği bile duymayan üyeden, farklı sorumluluklar beklemek,
“Ne yapalım malzeme bu ” diyerek geçiştirmek,
Abesle iştigal olsa gerek.