Adam olmak; bir sanat, bir fazilettir.
Adam olmak, mert, dobra dobra, dik duruşlu olmaktır.
Adam olmak aslında âdem olmaktır.
Evet, adam olmak için bu tür meziyetler gerekir.
Bu meziyetleri bir insandan çekip alacak olsanız, geriye adam değil,
Sadece “insan müsveddesi” kalır.
Adam gibi adamlar, davasına sımsıkı sarılıp sahip çıkarlar.
Zoru görünce kıvırmaz, eğilip bükülmez, omurgalı bir duruş sergileyip dimdik dururlar.
Yoksa dönek, sünepe, gevşek, bukalemun gibi araziye göre renk değiştiren, davasında samimi olmayan kimselerin adamlıktan nasipleri yoktur.
Adam olmanın olmazsa olmazları arasında, mayası sağlam, kumaşı kaliteli olma şartları vardır.
Adam olmak, dik duruşlu ve omurgalı bir tavrı olan, davalarına sahip çıkan yürekli, mücadeleci bir yapıya sahip kişilerdir.
Hangi şartlarda olursa olsun inandığı davaya hizmet edecek ve bu yolda her türlü zorluğa direnecek karaktere sahiptirler.
Bizler, belki de bunun için “adam olmak” deyimini çok kullanırız.
Aynı değimden yararlanarak kurduğumuz çok sayıda cümle,
Çok öykümüz vardır.
“Kalıbına bakınca seni adam sanmıştım.”, “Yavrum biz seni adam olasın diye okutuyoruz.” “Adam olman için kırk fırın ekmek yemen lazım.”, “Senden adam olmaz.” Gibi.
Bu deyimle kastettiğimiz, kişinin, iki ayağı, iki gözü, iki kulağının olması ya da iki ayak üzerinde duruyor alması değildir elbette.
Öyleyse nedir adam olmak?
Kimilerine göre “adam olmak” yaratılışla ilgili bir konudur.
Yani bir kimsenin mayası bozuk, kumaşı kalitesiz ise ondan adam olmaz.
Bir de sözümüz vardır bununla ilgili.
“Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsine yandığım cinsine çeker.” Deriz.
Bu deyim, günümüzde anlam kaymasına uğradı.
Bugün artık, adamlık göstergesi; mal-mülk ve servet oldu.
Yani bazıları, parası olanı adamdan sayar, parası olmayana itibar etmez.
Adam olmanın makam ve mevki sahibi olmakla, şöhretle, servetle eşdeğer hale geldiği günümüzde, Adam gibi adam bulmak daha da zorlaştı.
Hani bir düşünür gündüz vakti elinde fenerle sokaklarda geziyormuş.
Ona: “Gündüz vakti elinde fenerle ne arıyorsun? Diye sormuşlar.
O da “Adam arıyorum adam! Diye cevap vermiş.
Gerçekten de şöyle etrafımıza baktığımızda, maalesef adam gibi adam bulabilmek pek de kolay değil.
Belki de bu şikayet, her dönemde vardı.
Ama bu gün, o günden çok daha fazla adama ihtiyaç var.
Bana göre her alanda,
Ama özellikle siyasi mücadelede, sorumluluk üstlenecek dava adamlarına, adam gibi adamlara ihtiyaç var.
Benim önerim;
Her yönden donanımlı birer dava adamı olmak için çalışılmalı,
Adam olmak için çaba sarf edilmeli.
Ama adam taklidi yapılmamalı,
Ya da adam gibi adamlar, taklit edilmeye çalışılmamalı.
Yorumlar kapalı.