Mimar Alexandre M. Raymond tarafından hazırlanan Bey Sarayı Hamamı röleve çalışması
(Kaynak: Amerika Kongre Kütüphanesi dijital arşiv, Pera, Konstantinopolis: Librairie Raymond, 1924)
Osman Gâzî’nin Yenişehir’deki sarayını, inşâ edilişinden iki yüz elli yıl kadar sonra Alman seyyah HansDernschWam’den az bir zaman sonra görmüş olan Bursa’lışâirRahmî Çelebi (ö:970/1562-63’ten sonra) Yenişehir’de müderrislik görevinde iken Yenişehir hakkında yazdığı “Şehrēngīz-i Yeñi-şehir” adlı eserinde sarayın kendi zamanındaki durumunu tasvir etmektedir.
Rahmi kullanışlılığı azalmaya başlayan, günden güne terk edilen saray kompleksinde eski azametin olmadığını üzülerek belirttiği mısralarında buna üzülürken binanın da gün geçtikçe harabeye dönmesinden duyduğu üzüntüyü belirmektedir. Duvarların tahrip olduğunu yıkılan oda duvarlarının içine taşların dolduğunu kurnalarının perişan vaziyete geldiğini duvar deliklerinden suların akıp durduğunu belirten Rahmi’nin konu ile ilgili mısraları şöyledir;
“Naẓareyleñ ol Eyvān-ı nigūne
Baṣubbaġrınaʿāşıḳ gibi ṭaşı
Başından ayaġa dek göz gözolmış
Göz açubniçeyirden şöyle bī-cān
Ya bir örendürür kim anda ṭurmış
Çözülmişḥalḳasındanḳaldurub ser
| Civārında var bir cāmiʿ-i pāk
Mücellāṣaḥn-ı pāki cümle mermer
Sütūnüstindeṭāḳ-ı ʿanber-ekīn
Baş egmezmiḥver-i ḥırfesütūnı
Olupdurṭāḳ-ı Kisrī’dennümūne
Aḳar gözden kesilmez ḳanlı yaşı
Ve-lī her bir gözi yaş-ile ṭolmış
Diler kim eyleye ol şehri seyrān
Zemīneniçeyirden pençe urmış
Göz ne irişmesündir şehri gözler
Olupdurḳubbesimānend-i eflāk
Bir dilber gibi raʿnāvüḫōş-ter
Olubebrū-yıḫūbān gibi pür-çīn
İrişmiş ʿarşa her ṭāḳ-ı nigūnı…”[i]
1850-1904 yılları arasında yaşamış olan[ii] Şemseddin Sami Kamus'ul Alam adlı ünlü eserinde Yenişehir’den bahsederken; “Bu kasaba cennet-mekân Sultan Osman Gazi Han Hazretleri devrinde ve Bursa’nın fethinden önce bir süre Osmanlı’ya başkentlik yapmıştır. Osman Gazi’nin sarayının bazı harabeleri halen mevcuttur.[iii]” demektedir.
Söz konusu saraya ait son kalıntıların Milli Mücadele yıllarına kadar ayakta olduğunu günümüze ulaşan yazılı kaynak ve yakın zamana dek hayatta olan Milli Mücadele yıllarını yaşamış kişilerden öğrenebiliyoruz. Beş kez düşman işgaline uğramış ve her seferinde işgallerden yıkım ve yakmalarla nasibini almış Yenişehir’in saray kompleksinden kalan son bölümleri de Yenişehir’e yapılan zulümlerden payını almış. İşgal yıllarını yaşayan 1915 doğumlu Mehmet Emin Lapacı o yıllara ait anılarını anlatırken;
“Burada "Saray Hamamı" denilen bir hamam varmış. Yunanlılar giderken yakıp-yıkıyor. Bizim Saray Hamamına, Kel Yasin diye biri, Yunanlıları götürmüş. Burası hamam demiş. Yunanlı komutan, ”Karavana pişirmek için odun ne arayacağız, yıkın bunu! Yakın!” demiş. Sonra Yunanlılar, bu Saray Hamamı'm yıktılar. Şimdi aygaz deposu olarak kullanılıyor.”[iv]Demekte.
Saraya ait hamamın kadınlar kısmı ve soğukluk kısmının Yunan işgali sırasında yıkılıp yakılmış olduğunu o günleri yaşayanlarda öğreniyoruz.
Cumhuriyet döneminde Yenişehir’i ziyaret eden mimar ve sanat tarihçisi Ekrem Hakkı Ayverdi ziyareti sırasında karşılaştığı manzarayı; “Hamam bu gün çukurda kalmış olup iç döşemeleri ince bir moloz tabakasıyla örtülüdür. Kurnaların yerleri belli ise de, kendileri yoktur. Hamam yunan işgaline kadar kullanılmaktaymış. Bu tarihte garbına bitişik olan camekân soğukluk kısmı yanmış, şarktaki külhan ve saray kadınlarına mahsus taraf da yıkılmıştır. Erkekler camekânının yeri bu gün arsadır, külhan ve kadınlar tarafının yerinde ev yapılmıştır.”[v]Demektedir.
XX. yüzyılın başlarında yaşayan Mimar Alexandre M. Raymond’da İstanbul ve Anadolu’da birçok noktayı ziyaret ederek buralarda ki Osmanlı eserlerinin röleve çalışmalarını hazırlamıştır. 1924 yılında Yenişehir’i ziyaret eden Raymond Bey Sarayı Hamamına ait plan çalışmasının yanında plan cephe görünüş rölevelerini de çalışmasına dahil etmişti. Bugün çalışmanın litograf baskısı Amerikan Kongre Kütüphanesinde korunmaktadır.
[i] Hakan Yılmaz, Yeni Kaynaklara Göre Bursa Beg-Sarayı’nın Yapılış Tarihi ve Orhan Gâzî Döneminde İnşâ Edilen İlk Bölümleri, Taç Dergisi, Sayı:7, s.7.
[ii]Salih Erol, KamûsülA‘lâm’daYenişehir, Yenişehir e-gazete, Ocak-2012.
[iii]Şemseddin Sami, Ḳāmūsü’l-Aʿlām, VI, İstanbul 1306-1316, s. 4805.
[iv] Doç. Dr. Saime Yüceer, Tanıkların Anlatımıyla Bursa Tarihi, Uludağ Üniversitesi Yayınları, Bursa-2005, s.326,327 (Mehmet Emin Lapacı’nın anlatımı)
[v]Ekrem Hakkı Ayverdi, Osmanlı Mimarisinin İlk Devri 1230-1402, İstanbul Fetih Cemiyeti İstanbul Enstitüsü Yayınları, s.16