Tezgâhında bir şeyi olmayanlar umut satıyor.
İşin ilginç olan yanı ise müşterisi var.
Nerede bir kazanan görsem, umut taciri çıkıyor.
Yani bu iş kazandırıyor demek ki.
*
Milli piyango bileti alan ya da yasal ya da değil, şans oyunlarından elini çekemeyen insanların,
Milyonda bir ihtimale rağmen bilet alıyor olmalarını, artık daha iyi anlıyorum.
Bunun temelinde, bir türlü karşılanamayan ihtiyaçlar ve bunlara hemen ulaşma arzusu olsa gerek.
*
Umut satarak işe başlayanlar,
Hiç bıkmadan ve utanmadan sürdürüyor bu satışını.
Başarı hikayeleri uydurmayı ve anlatmayı hiç ihmal etmiyor.
Çoğu insan bayılıyor bu hikayelere.
Başarının anahtarını, o hayranlıkla dinlediği hikayelerde arıyor.
Bu aslında kısa yol arayışı.
Çalışarak başarma yolu, hem zor, hem de uzun geliyor bu insanlara.
*
Bir piyango biletinin sonucu kadar büyük değilse vaatleriniz, alternatif olamıyorsunuz.
Hayat içinde edinilmiş olmasa bile,
Sonradan yazılmış da olsa, bir başarı hikayeniz yoksa işiniz zor.
Anlaşılan, siz uzun yol insanısınız.
Yaptığınız her işte, ayaklarınızın yere basması gerekecek.
Kendinize güvenecek ve inandırıcı olacaksınız.
Kolay kazananların yaptığı gibi bu inandırıcılığı algı yönetimiyle yapamazsınız.
Siz, somut verileri ve doğruları esas almalısınız.
Peki, kazanabilir misiniz?
Yeterinden daha fazla çalışırsanız, evet, kazanabilirsiniz.
Kazandıklarınız çok olmasa da kıymetli olacaktır.
