Yazın Ve Gezi Dünyası

Davranış Bilimleri Uzmanı – Yazar Benian Çulhaoğlu’nun

Çocukluk düşümdü seyahat etmek. İlk yurt dışı tecrübem henüz 22 yaşındayken, Toplum Hizmetleri Gönüllüsü olarak çalıştığım Londra ve Yazın Ve Gezi Dünyası

Edinburg şehirlerinde yaşadığım yıllara dayanır. Bu süre içinde fırsat yaratıp Paris’i, Brüksel’i, Amsterdam’ı görmüştüm. Çok küçük bir bütçe ile ve kendi paramla yaptığım bu seyahatler güçlü olduğumu hissettirmişti bana. Çocukluk hayallerim seyahat etmek üzerineydi. Ve bir gün gerçekleştireceğimi biliyordum ve gördüm ki esas olan: inanç, kararlılık ve cesaretmiş.

Seyahatlerimi tek başına gerçekleştiriyorum. Böylesi hem ekonomik hem de macera yüklü oluyor. Her şeyden önemlisi orada olmanın tadını çıkarıyorum. Çok ihtiyaç duyarsam gittiğim yerdeki tur firmalarından yararlanıyorum. Tek başına seyahat etmek düşünüldüğü kadar zor değil ve dünyanın her yeri görülmeye değer. Geziler bazen can sıkıcı olabiliyor, bir takım zorluklar çıkabiliyor, hastalıklar ve akla gelmeyen olumsuzluklar yaşanabiliyor. Ama geriye dönünce tüm bunlar hoş bir anı olarak hatırlanıyor.

Yazma tutkuma gelince: Okumakla başlayan serüvenim gezmekle taçlanırken bir gün bir teklif geldi. Dostum Hüseyin Şentürk her hafta gazetesinde yazmamı istedi. Olur mu, olmaz mı, nasıl olur derken tam dört buçuk yıl süren köşe yazarlığı hayatım oldu. Bu süreçte ilk kitabım “Hayat Akıp Giderken,” oluştu. O dönemde kendimi geliştirmek üzere yazım atölyelerine katıldım. Yazım hayatı yavaş yavaş her şeyin önüne geçiyordu. İnsan kaynakları alanında yıllardır severek yöneticilik yapmama rağmen yazma aşkı ağır basmaya başlamıştı.

İkinci kitap çalışmalarına da çoktan başlamıştım. Seyahat dönüşlerimde aileme ve arkadaşlarıma yaşadıklarımı anlatıyordum. Güzel anıların
dışında oralardayken nefret ettiğim, öfkelendiğim olaylar bile araya zaman girdikten sonra gözüme komik ve eğlenceli gelebiliyordu. Bunları anlatınca arkadaşlar arasında sanki bir stand-up gösterisi yapıyormuş gibi hissettiğim zamanlar oluyordu. Anladım ki gördüklerimi, yaşadıklarımı ve hissettiklerimi daha çok insanla paylaşmak güzel olacaktı. Bunun da tek yolu yazmaktı. Böylece yolculuklarımı yazmaya başladım… Tek başına bir kadının yaptığı seyahatlerin ilgi çekeceğini düşündüm. Ve bu noktaya nasıl gelindiği, gelinebileceğini anlatmanın faydalı olacağını… 2012 yılıydı, ikinci ve aynı zamanda ilk seyahat kitabım “Herkese ve Her şeye Rağmen Tek Başına Dünya Gezisi” böyle doğdu. Aslında her şey bu ilk iki kelimede gizli sanırım, “Herkese ve her şeye rağmen” gidebilmek de…

2013 yılında yayımlanan “Yalnız Gezgin’in Gezi Defteri”adlı kitabımda ise tek başına yaptığım dünya gezilerinden edindiğim tecrübelerimi paylaştım. Yirmi yılda yüz elliyi aşkın şehre yaptığım yolculuklardaki ilginç olayları, yaşantıları, farklı mekânları sade bir turist ve yalnız gezen bir kadının gözünden sayfalara taşıdım.

Ve nihayet yıllardır beklediğim an geldi, 2014 yılında bir karar alarak yeter bu kadar mesleğimi yaptığım deyip tam gün yazar olarak yeni hayatıma başladım. Bu beni inanılmaz mutlu etti.

Ocak ayında çıkan son kitabım “Yalnız Seyahat Etmenin Dayanılmaz Hafifliği” nde ise bu işin felsefesini anlattım. Çünkü yalnız çıktığım seyahatlerde gördüklerimden, yaşadıklarımdan son derece keyif alıp mutlu olurken ve benzer mutluluğu bir başka şeyde bulamazken insanlar da bilsin, tanısın, yaşasın istedim.

Yirmi bir yılda yüz elliyi aşkın şehirde edindiğim tecrübeleri okurlarla paylaşmaktayım. Kitaplarımda yalnız başına yapmış olduğum gezilerde karşılaştığım ilginç olaylardan, insanların yaşantılarına dair izlerden ve herkesin görmediği farklı mekânlardan bahsetmekteyim. Bunların yanı sıra seyahat edenlere kolaylık sağlaması açısından tavsiye notları da bulunmakta. Nasıl ucuza seyahat edilir, seyahat bütçesi nasıl yapılır, kısacası tek başına dünya nasıl gezilir ve bundan zevk alınır? gibi konular hakkında ipuçları veriyorum.

Bugün kırk üç ülkeye yolculuk yapmış biri olarak ve daha önce edebiyat dünyasında olmayan biri olarak bu işin atla deve olmadığını birinci ağızdan anlatmaktı amacım. Kısacası bir tutku olsun ya da arzu, fark etmez insanlar isterlerse seyyah da olabilir yazar da…